31.03.2009

Son Görüşlerle Sağlıklı Çocuk Beslenmesi

0 yorum

Yayınevi: Dokuz Eylül Yayınları

Yazar: Baha Taneli, Nevbahar Taneli

Özellikler:
Türkçe 159 s. 1. Hamur 14 x 21 cm İzmir Ocak 1998 159 s. 1. Basım Baskı Adedi: 1000

Açıklama:
Bebek beslenmesinde anne sütü niçin ve ne kadar süre ile verilmelidir? Ne zaman, nasıl, hangi besinleri eklemek gerekir? Hangi besinler, hangi karışımlar halinde hazırlanmalıdır? Toplum olarak çocuk beslenmesindeki eksiklerimiz nelerdir; nasıl giderilebilir?

Sağlıklı çocuk beslenmesinin temel unsurları verilen bu kitapta, eski doğrular ve geleneksel davranışlar ile son yılların araştırmaları sonucu ortaya çıkan gerçekleri bağdaştırılıyor.
(Arka Kapak)

Çocukların Sevdiği 365 Yemek Eğlence, Beslenme ve Çocukların Damak Tadı

0 yorum


Yayınevi: Sarmal Yayınevi

Yazar: Judith Gray, Sheila Ellison

Özellikler:
Türkçe 365 s. 1. Hamur 13.5 x 19.5 cm İstanbul Nisan 1998 365 s. 1. Basım Orijinal Dili: İngilizce

Açıklama:
Anne sütü bebeğin ihtiyacı olan tüm gıdaları içerir. Balık ve soya ürünleri alerjiye neden olabileceğinden bebek 8 aylık olmadan önce önerilmez. Yumurta sarısı 8 aydan önce, akı 12 aydan önce verilmemeli. Bal bir yaşından küçük bebeklere önerilmez; bebekte ağır hastalıklara yol açabilecek potansiyel bir bakteri kaynağıdır. Yoğurt ve peynir 6 aydan sonra eklenebilir. İnek sütü bebek 6 aylık olmadan verilmemelidir. Bebeği olabildiğince uzun süre anne sütüyle besleyin. 1/4 oranında meyva suyunu 3/4 oranında kaynatılmış suyla karıştırarak verin. Fasülye etin en iyi alternatifidir. Fasulyeyi 8 saat ıslatın, suyunu süzüp tencereye koyun, üstünü örtecek kadar su koyun ve yumuşayıncaya kadar pişirin. Sonra püre yapın... (Kitabın İçinden) Kitap çocukların seveceği 365 yemek tarifinden oluşuyor. Annelere ve istisnai babalara kolay gelsin.

Sağlıklı Beslenmede Anne Sütü

0 yorum

Yayınevi: Nesil Yayınları

Yazar: Halil İbrahim Erbıyık
Özellikler:
139 s. Türkçe İstanbul Mayıs 1996 13.5 x 19.5 cm

Açıklama:
Emzirme eşi bulunmaz bir cevherdir. Emzirme İlahi bir sanattır. Emzirme anneden bebeğe mükemmel bir servistir. Emzirme bebeğe sadece bir lezzet ve gıda akışı değil, bir şefkat ve sevgi akışıdır. Anne sütünün gizemli dünyası halen bilim adamlarının meçhulüdür. Anne sütü tıbbın çözemediği bir mantıkla üretilmektedir. Anne sütü hem özellik, hem de miktar bakımından tam bebeğin özelliklerine göre imal edilmektedir. Anne sütü ile beslenen bebeğin beyin gelişimi düzenli olduğu gibi, emmeyenlere göre zekası 9 puan daha yüksektir. Bebeğe karşı işlenebilecek en büyük suç ona anne sütünü vermemektir. Dünyadaki hiçbir besin anne sütünün yerini tutamaz. Daha başarılı nesiller için anne sütü zorunlu bir görevdir. (Arka Kapak)

Anne ve Çocuk Beslenmesi

0 yorum

Yayınevi: Pegem A Yayıncılık

Yazar: Mine Arlı, Nevin Şanlıer, Saime Küçükkömürler, Melek Yaman

Özellikler:
16 x 23 cm 1. Basım Türkçe 193 s. Nisan 2002 Ankara

Açıklama:
Dünya üzerinde gelişmişliğin en iyi göstergesi ülkelerin çocuklarının sağlık durumu ve bebek ölüm hızlarıdır. Ülkemizde de bebek ölüm hızında gelinen noktalar her geçen gün iyileşmekle birlikte kesinlikle hedeflenen düzeylerde değildir. Bebek ve çocuk ölümlerinin çoğu yetersiz beslenmeye bağlı büyüme ve gelişme bozuklukları ile önlenebilir hastalıklar olup; enerji, protein, vitamin ve mineral eksikliklerinin neden olduğu beslenme yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenmeyle karşı karşıya olan bu nüfusun büyük bir çoğunluğunu çocuklar oluşturmaktadır. Dünyadaki çocukların yarıya yakını değişik derecelerde yetersiz beslenmektedir.

Ülkeler, sürekli büyüme ve gelişme içinde olan çocuklarına, onların her türlü gereksinmelerine cevap verebilecek biçimde olanaklar sağlayarak geleceklerine güvenle bakabilirler.

Bu amaçla geleceğin anne ve babası olacaklara, gelecekte anne ve babalara çocuk beslenmesi konusunda eğitim verecek öğrencilere yol gösterebilecek kaynak oluşturma düşüncesiyle bu kitap hazırlanmıştır.
(Arka Kapak)

YOĞURT ÇORBASI -5.aydan itibaren

0 yorum
Malzemeler:
3 çorba kaşığı yoğurt
1 çorba kaşığı haşlanmış pirinç
2 çorba kaşığı haşlanmış patates
1 çay kaşığı zeytinyağı
50 ml su

Hazırlanışı:
Bir tencereye yoğurt, haşlanmış pirinç, haşlanmış patates, zeytinyağı ve su ekleyerek pişiriniz. Bebeğinizin yoğurt çorbası hazır.

PİRİNÇLİ SEBZE ÇORBASI (4.aydan itibaren)

0 yorum
Malzemeler:
Bebelac Pirinçli Kaşık Maması
1 orta boy haşlanmış kabağın yarısı
1 orta boy haşlanmış patates
3 adet haşlanmış taze fasülye
1 çay bardağı haşlanmış sebzelerin suyu

Hazırlanışı:
Haşlanmış patates, kabak ve taze fasülyeyi tel süzgeçten süzün. Haşlanmış sebzenin suyunu süzdüğünüz karışıma ilave edin. İçerisine 3 çorba kaşığı Bebelac Pirinçli Kaşık Maması ilave edin. Bebeğinizin pirinçli sebze çorbası hazır.

YOĞURTLU SEBZE ÇORBASI -6AYDAN İTİBAREN

0 yorum
Malzemeler:
1 kepçe yoğurt (125 gr)
1 patates
1 yemek kaşığı pirinç veya buğday unu
1 tatlı kaşığı sıvı yağ

Hazırlanışı:
Bir tencereye yoğurt, 1 yemek kaşığı buğday unu(silme) veya pirinç ve rendelenmiş patates ilave ederek pişiriniz. 1 tatlı kaşığı sıvıyağ ilave edilerek servis yapılır.

30.03.2009

Bebelac PEKMEZLİ SABAH KAHVALTISI (6.aydan itibaren)

0 yorum
Malzemeler:
Bebelac Peynirli Pekmezli Kaşık Maması
1/8 büyüklüğünde iyi haşlanmış yumurta sarısı*

Hazırlanışı:
Bebelac Peynirli Pekmezli Kaşık Maması’nı üzerinde yazan miktarlarda hazırlayınız. Daha sonra içerisine 1/8 büyüklüğünde iyi haşlanmış yumurta sarısı ilave ederek karışım haline getiriniz. Bebeğinizin sabah kahvaltısı hazır.

Bebelac Peynirli Pekmezli Kahvaltı Maması’nda pekmez ve tahıl olduğundan dolayı ayrıca ilave etmenize gerek yok.

*Yumurta önce 1/8 miktarında başlanıp daha sonra yavaş yavaş artırılmalıdır, gün aşırı verilmelidir. Yumurta sarısı ve peynir dönüşümlü olarak verilmelidir. 8 aylık bir bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir, 12. aydan önce yumurtanın beyazı verilmemelidir.

Bebelac BALLI SABAH KAHVALTISI 6. aydan itibaren

0 yorum
Malzemeler:
Bebelac Ballı İrmikli Kaşık Maması
125 ml su
1/8 oranında yumurta sarısı*

Hazırlanışı:
3-4 yemek kaşığı Bebelac Ballı İrmikli mamayı 125 ml suyla hazırlayınız. İçerisine 1/8 oranında yumurta sarısı ilave edip iyice karıştırınız. Bebeğinizin kahvaltısı hazır.

*Yumurta önce 1/8 miktarında başlanıp daha sonra yavaş yavaş artırılmalıdır, gün aşırı verilmelidir.
Yumurta sarısı ve peynir dönüşümlü olarak verilmelidir. 8 aylık bir bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir, 12. aydan önce yumurtanın beyazı verilmemelidir

Bebelac MEYVELİ KAHVALTI-6.aydan itibaren

0 yorum
Malzemeler:
150 ml. hazırlanmış Bebelac 2 veya Bebelac 3
2 yemek kaşığı Bebelac Çavdarlı Mısırlı Kaşık Maması
½ kibrit kutusu beyaz peynir**
1 tatlı kaşığı pekmez
Muz, kayısı veya diğer mevsim meyvelerinden birer dilim

Hazırlanışı:
Devam mamasını(Bebelac 2 ve Bebelac 3 ) kutu üzerinde yazan tarife göre hazırlayınız. Ilık iken içerisine tüm Malzemeleri yavaş yavaş ilave edip iyice karıştırınız. Daha sonra meyveleri küçük küçük dilimler halinde veya ezerek bu karışıma ilave ediniz. Meyveleri parçalı halde bırakmak bebeğin parçalı-pütürlü gıdalara geçişini kolaylaştıracaktır. Bebeğiniz kabız olduğu zamanlarda bu kahvaltı karışımına meyve olarak sadece kayısı ekleyerek hazırlayabilirsiniz.

*Yumurta önce 1/8 miktarında başlanıp daha sonra yavaş yavaş artırılmalıdır, gün aşırı verilmelidir.
Yumurta sarısı ve peynir dönüşümlü olarak verilmelidir. 8 aylık bir bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir, 12. aydan önce yumurtanın beyazı verilmemelidir.
**Beyaz peynirin tuzu akşamdan suda bekletilerek alınmalıdır. 7. ayında beyaz peynirin miktarını 1 kibrit kutusu (20 g.) büyüklüğüne çıkartabilirsiniz.

Bebelac YULAFLI BUĞDAYLI KAHVALTI 6.aydan itibaren

0 yorum
Malzemeler:
2 çorba kaşığı Bebelac Yulaflı Buğdaylı Kaşık Maması
2 çorba kaşığı Bebelac Çavdarlı Mısırlı Kaşık Maması
150 ml ılık su
Yarım kibrit kutusu kadar beyaz peynir
1/8 haşlanmış yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı pekmez

Hazırlanışı:
150 ml suya 2 çorba kaşığı S.Yulaflı Buğdaylı Ek Besin ve Çavdarlı Mısırlı Ek Besini ilave edin ve karıştırın. İçerisine tüm Malzemeleri yavaş yavaş ilave edip, bir çatalla iyice karıştırınız.Bebeğiniz için lezzetli ve besleyici kahvaltı karışımı hazır.

*Yumurta önce 1/8 miktarında başlanıp daha sonra yavaş yavaş artırılmalıdır, gün aşırı verilmelidir.
Yumurta sarısı ve peynir dönüşümlü olarak verilmelidir. 8 aylık bir bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir, 12. aydan önce yumurtanın beyazı verilmemelidir.
**Beyaz peynirin tuzu akşamdan suda bekletilerek alınmalıdır. 7. ayında beyaz peynirin miktarını 1 kibrit kutusu (20 g.) büyüklüğüne çıkartabilirsiniz

Bebelac KAHVALTI KARIŞIMI (6.aydan itibaren)

0 yorum
Malzemeler:
150 ml. hazırlanmış Bebelac 2 veya Bebelac 3
2 yemek kaşığı Bebelac Çavdarlı Mısırlı Kaşık Maması
1/8 haşlanmış yumurta sarısı*
½ kibrit kutusu (yaklaşık 10 g.) beyaz peynir**
1 tatlı kaşığı pekmez

Hazırlanışı:
Hazırlanmış Bebelac 2 veya Bebelac 3 içerisine tüm malzemeleri yavaş yavaş ilave edip, bir çatalla iyice karıştırınız. Bebeğiniz için lezzetli ve besleyici kahvaltı karışımı hazır.
*Yumurta önce 1/8 miktarında başlanıp daha sonra yavaş yavaş arttırılmalıdır, gün aşırı verilmelidir.
Yumurta sarısı ve peynir dönüşümlü olarak verilmelidir. 8 aylık bir bebek tam bir yumurta sarısını yiyebilir, 12. aydan önce yumurtanın beyazı verilmemelidir.
**Beyaz peynirin tuzu akşamdan suda bekletilerek alınmalıdır. 7. ayında beyaz peynirin miktarını 1 kibrit kutusu (20 g.) büyüklüğüne çıkartabilirsiniz

26.03.2009

Bebeklerde ve Çocuklarda Beslenme

0 yorum

Yayınevi: Bilge Kültür Sanat

Yazar: Dr. Rüçhan Altuğ

Özellikler:
219 s. Türkçe 14 x 22 cm İstanbul 2. Hamur Şubat 2004 Resimli

Açıklama:
Büyük bir hızla gelişen ülkemizin kalkınmasında en ağır yükü omuzlarında taşıyan genç neslin, sağlıklı bir şekilde gelişmesi için gerekli olan faktörlerden bir tanesi de Bilinçli Beslenmedir.

Sağlıklı ve bilinçli beslenme sadece fizik gücün değil, beyin gücünün de kaynağıdır.

Hiçbir akademik iddiası olmayan bu kitaptığı meydana getiren büyük çabanın tek sebebi, senelerce yüz yüze geldiğim hakikattir.
(Önsöz)

Bebek ve Çocuklar İçin Sağlıklı Beslenme

0 yorum

Yayınevi: Arkadaş Yayınları

Yazar: Patsy Westcott

Özellikler:
112 s. Türkçe 2000 Ankara 18 x 22 cm Kuşe

Açıklama:
Katı gıdaları tatmak, bir bebeğin gelişimindeki kilometre taşlarından biridir. Bebek ve Çocuklar İçin Sağlıklı Beslenme, bebeğinizin gereksinim duyduğu tüm besinleri sağlamak için öğünleri seçmenize yardımcı olmak için birçok önemli öneri ve pratik düşüncelerle doludur.

Bebeklerin ve yürümeye başlayan çocukların besin gereksinimlerini anlaşılır biçimde açıklar

Çocukların, fiziksel koordinasyon gibi önemli becerileri geliştirmek için gıdayı kullandığını gösterir.

İyi sofra davranışlarının nasıl teşvik edileceği konusunda önerilerle birlikte yemek yemenin sosyal yönlerini kapsar.

Alerjilerden yetersiz beslenmeye kadar gıda sorunlarını inceler
(Arka Kapak)

Çocuğumuz ve Sağlıklı Beslenmesi

0 yorum

Yayınevi: Papatya Yayıncılık

Yazar: İsmail Tunçdoğan, Ahmet Tunçdoğan

Özellikler:
Türkçe 304 s. 2. Hamur Ciltsiz 14 x 20 cm İstanbul Mayıs 2005 1. Basım

Açıklama:
Çocuk Beslenmesi Rehberi / Sağlıklı Nesiller İçin

Anne-babasının, atalarının birer genetik karışımı olan en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın "beslenmesine" önem vermeliyiz.

Anne sütünün yeterli olması durumunda hiçbir beslenme sorunu yaşanmaz. Ancak, yeterli olmadığı durumlarda sorunlarla karşılaşılır. Bu kitapta Bu kitapta, karşılaşabilecek beslenme sorunlarına çözümler önerilmeye çalışmış ve sağlıklı bir beslenme için "beslenme programları" verilmiştir.
(Arka Kapak'tan)

99 Sayfada Bebek Beslenmesi

0 yorum


Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Yazar: Gülbin Gökçay

Özellikler:
Türkçe
99 s.
2. Hamur
Ciltsiz



Açıklama:


Anne sütünün bebek için önemi nedir?

Doğru emzirme tekniği nasıl olmalıdır?

Anne sütü nasıl arttırılır?

Bebekte ek besinlere ne zaman ve nasıl başlanır?

Çocuk iştahsızsa anne - baba ne yapmalıdır?
(Arka Kapak)

23.03.2009

Bebeğinizi Emzirmeniz İçin 51 Neden

0 yorum
1.Dünya Hekimleri, WHO ve UNICEF emzirmeyi öneriyor

Anne sütü ister prematüre, ister hasta doğmuş olsun, tüm yeni doğanlarda tercih edilmesi gereken beslenme şeklidir. Amerikan Çocuk Hekimleri Akademisi'ne göre emzirme en az 12 ay devem etmelidir, bu süreden sonra eğer istenirse devam edilebilinir.

2. Emzirme kadınlara özel bir durumdur ve anne ile bebek arasında güçlü bir bağ sağlar.

Emzirme ile anne vücudundan oksitosin isimli hormon salgılanır. Bu hormon hem sütün memelerden dışarı atılmasından sorumludur hem de doğum sonrası rahimin toparlanmasını kolaylaştırır. Aynı zamanda annelik güdüsünün gelişmesine yardımcı olur ve anne ile bebek arasında güçlü bir bağ gelişmesini sağlar.


3. Emzirme bebeğin duygusal gereksinimlerini karşılar.

Tüm bebekler kucaklanmayı ister. Çalışmalar kucakta tutulmayan prematüre bebeklerde ölüm riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Bir bebek için, kaç aylık olursa olsun emzirme esnasındaki pozisyonundan daha rahat bir duruş şekli yoktur. Bu bebeğin ruhsal gelişimi için son derece önemlidir.

4. Anne sütü bebek için mükemmel bir besin maddesidir.

Anne sütü türe özgü bir salgıdır ve başka hiçbir besin maddesi anne sütünün bebeğe sağladığı yararları sağlayamaz.

5.Emzirmemek annede meme kanseri riskini arttırır.

Yapılan çalışmalarda emzirmenin meme kanseri riskini azalttığı saptanmıştır. En az 24 ay emzirenlerde bu azalma %25 olmaktadır. Emzirmeye genç yaşlarda başlayanlarda bu azalma daha fazla olmaktadır.

6.Mama ile beslenme kız bebeklerin ileride meme kanseri olma riskini arttırmaktadır.

Bebekliklerinde anne sütü yerine mama ile beslenen kız çocukların ileriki yaşamlarında meme kanserine yakalanma riski anne sütü alanlara göre %25 artmaktadır.

7.Mama ile beslenme daha düşük zeka düzeyi ile bağlantılıdır.

Yapılan araştırmalarda bebekliklerinde anne sütü ile beslenen gençlerin mama ile beslenenlere göre zeka düzeylerinin daha yüksek olduğu ve okulda daha çok başarı gösterdikleri saptanmıştır.


8.Anne sütü her zaman hazırdır ve mamadan daha güzel bir pakette sunulmaktadır :))

9.Anne sütü mekonyumun atılmasını kolaylaştırır.

Bebekler bağırsaklarında mekonyum adı verilen koyu kıvamlı yapışkan bir madde ile doğarlar. Anne sütü mekonyumun bağırsaklardan atılmasını kolaylaştırır.

10.Anne sütü bağışıklık ile ilgili maddeler içerir ve bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmini kolaylaştırır.
Mamaların bu tür bir etkisi yoktur.


11.Anne sütünün sindirilmesi daha kolaydır.

Bebekler annelerinin sütünü diğer memeli hayvanların sütüne göre daha rahat sindirebilirler. Bunun muhtemel nedeni anne sütünün içerdiği türe özgü bir enzimdir. İnek sütünde daha fazla protein olmasına karşın sindirimi daha zordur ve bebekler bütün bu proteinleri kullanamazlar.

12.Emzirme doğum sonrası annenin rahminin küçülmesini kolaylaştırır.

Emzirmeyen annelerin rahimleri doğum öncesindeki boyutlarına asla dönemez. Her zaman eskisinden biraz daha büyük kalır.

13. Emzirme doğum sonrası kanamaları azaltır

Emzirme ile salgılanan oksitosin hormonu rahimin kasılmasını sağlarken açık olan kan damarlarının da kapanmasına yardımcı olur ve bu sayede doğum sonrası kanamalar azalır.


14. Emzirme sayesinde annenin doğum sonrası kilo vermesi kolaylaşır.

Emziren anneler günde 500 kalori fazladan harcarlar. Bu da kilo vermeyi kolaylaştıran bir etkendir.


15. Pre-term süt özellikle erken doğan bebekler için tasarlanmıştır.

Zamanından önce doğum yapan annelerin sütü, miadında doğum yapanlardan daha farklıdır. Bu dönemde süt ağız adı da verilen ilk süte yani klostruma benzer ve erken doğan bebeğin sağlığı için gereklidir.

16. Emzirme Crohn hastalığına karşı koruma sağlar


Emzirme ciddi bir bağırsak hastalığı olan Crohn'a karşı koruyucudur.


17. Mama ile beslenen bebeklerde tip 1 diabet riski artar.

Yapılan çalışmalarda çocukluk döneminde fazla miktarda inek sütü içen kişilerde bu süte karşı antikorların yüksek olduğu ve bu durumun da insüline bağımlı diabet riskini arttırdığı bulunmuştur.


18. Emzirme endometriozis gelişimini stabilize eder.

19. Emzirmeme annede yumurtalık kanseri riskini arttırır.

Araştırmalar emziren annelerin ileriki yaşamlarında over kanserine yakalanma riskinin emzirmeyenlere göre daha düşük olduğunu göstermektedir.


20. Emzirmeme annede endometrium kanseri riskini arttırır.

Araştırmalar emziren annelerin ileriki yaşamlarında over kanserine yakalanma riskinin emzirmeyenlere göre daha düşük olduğunu göstermektedir.


21. Mama bebekte alerji gelişme şansını arttırır.

Mama ile beslenen bebekler anne sütü ile beslenenlere göre daha yüksek oranda alerjik bünyeye sahiptirler.


22. Anne sütü bebekte astım hastalığı riskini azaltır

23. Anne sütü bebekte kulak enfeksiyonları sıklığını azaltır

24. Mama ani bebek ölümü sendromu riskini arttırabilir.

Hiçbir sebep olmadan bebeklerin aniden ölümü ani bebek ölümü sendromu olarak adlandırılır. Mama ile beslenen bebeklerde bu risk daha yüksek bulunmuştur.


25. Anne sütü bebeği ishale karşı korur.

26. Anne sütü bebeği bakteriyel menenjite karşı korur.


27. Anne sütü bebeği solunum sistemi enfeksiyonlarına karşı korur.


28. Anne sütü bebeği bazı lenfoma türlerine karşı korur.

29. Anne sütü bebeği juvenil eklem romatizmasına karşı korur.


30. Anne sütü bebeği bazı görme kusurlarına karşı korur.

Bangladeşde yapılan bir çalışmada emzirmenin, hem kırsal hem de kentsel alanda yaşayan popülasyonda gece körlüğüne karşı koruyucu bir faktör olduğu saptanmıştır. Bebeğin yaşantısının ilk 24 ayında en önemli A vitamini kaynağı annesinin sütüdür.


31.Emzirme annede ileride kemik erimesi şansını azaltır.

Bulgular emzirmeyen kadınlarda kemik erimesinin 4 kat fazla görüldüğünü ortaya koymuştur.


32.Mama ile beslenen bebekler ileriki yaşantılarında şişmanlık açısından daha fazla risk altındadır.

33. İnek sütü bağırsaklar açısından irritan bir faktördür.

34. Anne sütü aşıların etkinliğini arttırır.

Anne sütü ile beslenen bebeklerde, aşılardan sonra görülen bağışıklık cevabının daha güçlü olduğu saptanmıştır.


35. Emzirme doğal bir gebelikten korunma yöntemidir.

Uygun şekilde yapılan bir emzirme gebelikten korunmayı sağlar.


36. Emzirmek mama hazırlamaktan daha kolaydır.

37. Anne sütü bedavadır.

38. Anne sütü her zaman uygun sıcaklıktadır.

39. Anne sütü herzaman uygun konsantrasyonda besin maddesi içerir.

40. Anne sütü bebek için doğal bir sakinleştiricidir.

Anne sütünün içerdiği bazı kimyasal maddeler bebeğin daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olur. Sinirli bebekler daha kolay sakinleşir.

41. Anne sütü ile beslenen bebekler daha az doktora gider.

Anne sütü ile beslenen bebekler genel olarak daha sağlıklı oldukları için daha az doktora gitme gereksinimi görülür.

42. Anne sütü çevre ile barışıktır.

Emzirme, şişe, kutu, paket gibi atık maddeler içermediğinden çevre ile dosttur.

43. Anne sütü ağrı kesicidir.

Anne sütü içerisinde bulunan endorfinler bebek için doğal bir ağrı kesici vazifesi görür.

44. Anne sütü her zaman temizdir.

45. Emzirme bebeğin diş sağlığı için yararlıdır.

Memeden emmek, biberondan emmeye göre bebeğin diş ve çene gelişmi için daha uygundur. Memeden emerken biberona göre 60 kat fazla enerji harcayan bebeğin çene kasları daha kuvvetli olur. Düzgün gelişen bir çenede çıkan dişler daha düzgün ve sağlıklı olur.

46. Anne sütü alan bebeklerde reflü daha az görülür.

Emziren annelerin bebeklerinde mide içeriğinin yemek borusuna kaçması daha kısa süreli ve daha az olur.

47. Anne sütü sentetik hormonlar içermez.

48. Anne sütü daha iyi sosyal gelişim sağlar.

Anne sütü ile beslenen bebeklerin psikomotor ve sosyal gelişimi mama ile beslenenlere göre belirgin derecede daha iyidir.


49. Emzirme annenin kendine olan saygısını güçlendirir.

50. Anne sütü alan bebekler mükemmel kokar.

51. Memeler bu iş için yaratılmıştır !

Her açıdan sağlıklı bir anne olmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak için emzirin.

Kabak Mücver

0 yorum
Malzemeler
2 orta boy kabak
2 adet taze soğan
1 kahve fincanı un
1 adet yumurta
1 çorba kaşığı kıyılmış dereotu
1 çorba kaşığı kıyılmış nane
2 fincan ayçiçek yağı
1 fincan rendelenmiş kaşar
çok az tuz

Hazırlanışı
Kabakların üstlerini iyice kazıyıp, rendeleyin. İnce ince kıyılmış soğanları, dereotunu ve naneyi, kabakla beraber karıştırın. Tuz ve unu ilave edip tekrar karıştırın. Ayrı bir kap içinde yumurtaları hafifçe çırptıktan sonra karışıma ilave edin. Daha sonra rendelenmiş kaşarı da ilave edip, tekrar karıştırın. Kabakların sulanmasına fırsat vermemek için malzemeleri önceden hazırlayıp, karışımı beklemeden yapmaya dikkat edin. Karışımı bir kaşık yardımı ile alıp kızdırılmış ayçiçek yağında kızartın. İsterseniz kaşar yerine beyaz peynir de koyabilirsıniz.

Bulgur Pilavı

0 yorum
lzemeler
1 çorba kaşığı tereyağ
1 adet küçük boy soğan
1 adet yeşil biber
1 su bardağı su
1 su bardağı et suyu
1 bardak bulgur
1 adet orta boy domates
tuz

Hazırlanışı
Yağı bir tencerede eritin. Soğanı yemeklik doğrayıp, yağda pembeleştirin. İnce ince doğranmış biberleri katın. Rengi değişmeye başladığında rendelenmiş domatesleri katıp, tuzunu serpin. Bir bardak su ve et suyunu katın. Kaynadığında bulguru ilave edin. Tencerenin kapağını kapatın. Bulgur suyunu çekene kadar ve iyice yumuşayıncaya kadar orta ateşte pişirin. Pilavı biraz demlendirdikten sonra karıştırıp bebeğinizin isteğine göre yoğurtla beraber yedirin.

Patatesli Omlet

0 yorum
Malzemeler
1 orta boy patates
1 yumurta
1 yemek kaşığı ince kıyılmış maydanoz
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz


Hazırlanışı
Haşlanmış patatesi küçük parçalar halinde kesip, tereyağında sote edin. Diğer tarafta yumurtayı bir kaba kırın ve çırpın. İçine maydanozu, tuzu ve sotelenmiş küçük patatesleri ekleyin, çırpın. Büyük tavada biraz sıvı yağ ile bu karışımı çevirerek kızartın. Veya karışımı 2 ya da 3'e bölerek küçük tavada, minik parçalar halinde kızartın.

Kıymalı Brokoli

0 yorum
Malzemeler
3 yemek kaşığı kıyma
1 küçük kase brokoli
1 küçük kuru soğan
1 fincan süt
1 tatlı kaşığı tereyağ

Hazırlanışı
Kıymayı kendi suyu ile bir tencerede biraz kavurun. Sonra tereyağını ve küçük küçük doğranmış soğanı ekleyerek hepsini biraz daha kavurun. 1 çay bardağı kadar su ekleyerek kıymalar pişinceye kadar karıştırın. Daha sonra sütü ve ince doğranmış brokolileri de tencereye ekleyip pişirin. Hepsi pişip yumuşadıktan sonra, çatal ile ezip püre haline getirin. Bebeğin rahat yiyebilmesi için pürenin biraz sulu olmasına dikkat edin.

Kırmızı Mercimekli Kereviz

0 yorum
Malzemeler
3 yemek kaşığı kırmızı mercimek
1 ortaboy patates
1 ortaboy havuç
1 küçük kereviz
1 küçük soğan
1 yemek kaşığı zeytinyağ
2 su bardağı su
Az tuz

Hazırlanışı
Soğan, havuç ve kerevizi küp küp doğradıktan sonra bir kaç dakika yağda kavurun. Daha sonra mercimekleri, patatesi ve sıcak suyu tencereye ekliyerek pişirin. Sebzeler ve mercimekler piştiğinde süzgeçten ya da blenderdan geçirin. Bebeğinizin zevkine göre ekmek ya da yoğurtla yedirin.

Portakallı Kek

0 yorum
Malzemeler
4 Yumurta
1 su bardağı portakal suyu
1 portakal kabuğu rendesi
1,5 su bardağı şeker
2,5 su bardağı un
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Hazırlanışı
4 yumurta ve şeker bir kapta çırpılır. Karışımın üzerine portakal suyu ve yağ ilave edilir, tekrar çırpılır. Başka bir kapta; un, kabartma tozu ve vanilya elenir ve bu karışıma yavaş yavaş eklenir. Daha sonra portakal rendesi de eklenerek karıştırılmaya devam edilir. Daha sonra yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına dökülür. 170-180 derecede ısıtılan fırında 40 dakika kadar pişirilir. Kabaran kek fırından çıkarılır ve soğumaya bırakılır.

Ispanaklı Mercimek Çorbası

0 yorum
Oğlumun favori çorbalarından biri de bu..Sizlerle de paylaşmak istedimm..Umarım sizin kuzular da benim oğlum kadar bu çorbayı severler..
Malzemeler
1 kase doğranmış ıspanak
1 fincan sarı mercimek
1 fincan doğranmış soğan
1 küçük havuç
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 su bardağı su
Az tuz

Hazırlanışı
Zeytinyağında doğranmış soğan ve havucu azıcık kavurun. Yıkanmış mercimeği de ekleyip biraz daha kavurun. Sıcak suyu ilave edin ve tencerenin kapağını kapatarak mercimekler yumuşayana kadar pişirin. Daha sonra doğranmış ıspanağı da ekleyerek 5 dakika kadar daha pişirin. Tel süzgeçten ya da blenderdan geçirerek çorbayı ezin.

BEBEK KURABİYESİ

0 yorum
● 1 adet yumurta
● 2 yemek kaşığı pekmez
● 2 yemek kaşığı sıvı yağ
● 1/2 elma rendesi
● 9 yemek kaşığı hero baby 8 Tahıllı Ballı

Hazırlama

Bütün malzemeleri karıştırınız. Küçük toplar halinde tepsiye diziniziniz. 180 derecede 25-30 dakika pişiriniz. Piştikten sonra bir süre soğumaya bırakınız. Ortalarına tercihen Elma-Erik marmelatı sürüp servis yapınız. bebeğinizin nefis kurabiyesi hazır..

Kuru meyvalı bebek maması

0 yorum
Malzemeleri

  • 1 çay bardağı aşurelik buğday
  • 1.5 çay bardağı doğranmış kuru meyve (Su içinde ıslatılmış)
  • 4 su bardağı su
  • İsteğe bağlı olarak bal yada pekmez (Bal yalnızca 12 aylıktan büyük bebeklerin kullanımı için uygundur)

Mama Tarifimiz
Buğdayı bir gece önceden 1.5 su bardağı su ile 15 dakika kaynatın. 1 su bardağı soğuk su ilave ederek bir gece bekletin. Ertesi gün iki su bardağı suyu buğdayınıza ilave ederek bir saat pişirin. Buğdayın pişmesine yakın (yaklaşık son 20 dakika) önceden ıslatılmış kuru meyveleri tencereye katın. Hazırladığınız mamayı blendırla iyice ezin.
Ben bu bebek mamasının içine öğütücüde un haline getirdiğim ceviz, badem yada kabak çekirdeği katıyorum. Böylece mamamız bir çok mineraller ve vitaminler bakımından daha zengin hale geliyor. Mesela kabak çekirdeği çinko açısından oldukça zengin. Ve çinko bağışıklık sisteminin gelişmesi için gerekli olan bir mineral.

Patatesli Havuçlu İrmik Çorbası

0 yorum
Kullanılacak Malzemeler
3 su bardağı su
Birkaç dal maydonoz
1 orta boy havuç
1 orta boy patates
1 çay kaşığı irmik
Hazırlanma Şekli
Yapımı oldukça kolay ve bebeğinizin afiyetle yiyeceği bir başlangıç çorbası.
bütün sebzelri ufak ufak doğrayıp suyun içinde iyice haşlayın.Sebzeler iyice pişince içine irmiği atıp 5 dk. daha pişirin.Ocaktan alıp blendırla ezin.Kıvamı katı olursa kaynamış su ekleyebilirsiniz

Yumurtalı Civcivler

0 yorum
Kullanılacak Malzemeler
6 adet yumurta
1 adet haşlanmış patates
2-3 dal dereotu
süslemek için.havuç,zeytin
Hazırlanma Şekli
İlk önce yumurtaları haşlayın.Haşladığınız yumurtaları soyarak,boydan ikiye kesin.Ortalarındaki sarıları çıkrtıp patates,dereotu ve tuz ile karıştırın.Hazırladığınız karışımı yumurta sarısı kadar toplar yapın.Bu topları yumurta beyazlarının içine koyun.Havuçlardan kulak ve ağız,zeytinlerden de göz yaparak süsleyin.Afiyet olsun
*Bu tarif 2 yaş ve sonrası içindir ve 4 kişiliktir

Tavuklu İrmik Çorbası

0 yorum
Kullanılacak Malzemeler
1 adet tavuk but
3 bardak su
3 bardak süt
3 çorba kaşığı irmik
1 adet havuç
1 adet domates
Maydanoz
Çok az tuz
Hazırlanma Şekli
Tavuk budu az tuzlu suda haşlandıktan sonra etleri ufalanır (isterseniz blenderle). İrmik ve rendelenmiş havuç da ilave edilerek pişirmeye devam edilir. İrmik ve havuç piştikten sonra süt, rendelenmiş domates ve maydanoz da ilave edilerek yaklaşık 5 dakika daha pişirilir. Afiyet olsun.
Not: Besin değerinin kaybolmaması için kısık ateşte ve tencerenin kapağı kapalı olarak pişirilmesi tavsiye olunur

TON BALIKLI UN ÇORBASI

0 yorum
Malzemeler;
1 küçük kutu ton balığı
2 çorba kaşığı un
1-2 çorba kaşığı tereyağı
1 çorba kaşığı domates salçası
3 su bardağı su

Hazırlanışı;

Tencereye tereyağı konularak eritilir,üstüne un ilave edilerek iyice kavrulur,
bir kapta domates salçası ve su karıştırılıp özenir,kavurduğumuz yağın üzerine yavaş vavaş dökülür yedirerek,Arkasından ton balığı yağı tam süzdürülmicek şekilde kaşık yardımıyla ufak ufak tencereye boşaltılır.Kaynayana kadar karıştırılır.

Ispanaklı Yumurta

0 yorum
Malzemeler
2 su bardağı doğranmış ıspanak yaprağı
1 çorba kaşığı beyaz peynir rendesi
1 küçük soğan
1 yumurta
1 çorba kaşığı sıvı yağ

Hazırlanışı
Küçük küçük doğranmış soğanlar, sıvı yağda pembeleşinceye kadar kavrulur.
İnce ince kıyılmış ıspanaklar da eklenerek suyu çekene kadar kavrulur.
Ayrı bir kapta yumurta ve beyaz peynir karıştırılarak ocaktaki karışıma eklenir.
Yumurta pişene kadar kapağı kapalı olarak kısık ateşte pişirilir.

AYLARA GÖRE VERİLMESİ ÖNERİLEN EK BESİNLER

0 yorum
– 6 Ay => SADECE ANNE SÜTÜ ( Bebeğin aylara göre büyümesi izlenerek )

6. Ay => ANNE SÜTÜ
Devam Maması ( veya inek sütü )
Yoğurt
Meyve Suyu ( taze ) , sebze suyu
Pekmez
Yumurta Sarısı ( ¼ oranında )

7. Ay => ANNE SÜTÜ
Yumurta Sarısı ( tam )
Bisküvi, pirinç, pirinç unu, sütlü mama
Meyve Suyu ( taze)
Yoğurt
Et ( Tavuk Eti veya Balık Eti )
Bitkisel Yağlar
Sebze Püre veya Sebze Çorba
Pekmez
Devam Mamaları

8. Ay => ANNE SÜTÜ
İyi ezilmiş ev yemekleri ( kıymalı ve sebzeli )
Tam Yumurta veya Pastörize Peynir
Tahıl – Kurubaklagil ezmeleri
Pekmez
Süt veya Yoğurt
Devam Mamaları

12. Ay => ANNE SÜTÜ
Aile sofrasına oturtulup kendi deneyimlerine göre seçim ( Ev yemekleri, Dolmalar, Kıymalı Sebze Yemekleri, Tarhana, Mercimek, Unlu ve Yoğurtlu Çorbalar, Makarna, Pilav )
500 mlt Süt veya Yoğurt
Pastörize Peynir
Yumurta
Etler ( Tavuk Eti, Balık Eti, Dana Eti )

BEBEKLERDE İNEK SÜTÜ KULLANIMI

0 yorum
İnek sütü ile anne sütünün bileşimleri farklıdır.İnek sütünün renal solüt yükü anne sütünden 3 kez daha fazladır. Bu nedenle hayatın ilk üç ayında inek sütü sulandırılmadan bebeğe verilmemelidir.Kazein inek sütünde, albumin, globulin anne sütünde fazladır. Elzem amino asit içerikleri farklıdır. Anne sütündeki kalsiyum oranı inek sütüne göre azdır, ancak anne sütündeki kalsiyumun emilimi yüksek olduğundan, kana geçen kalsiyum oranı inek sütüne göre yüksektir.Anne sütündeki kalsiyum daha kolay emilir. İnek sütü proteinlerinin allerjik etkileri vardır.Anne sütünde infeksiyona karşı direnci artıran immünglobilinler vardır. Bebekleri gastroenteritten koruyucu etmenler vardır. Emziren annelerde meme kanseri daha az görülür. Emzirme, anne ile bebek arasında iletişim sağlar. Anne sütü ekonomiktir.Hazırlama ve saklama gerektirmez. Her koşulda verilebilir.İnsan sütündeki vitamin düzeyleri annede bir yetersizlik yoksa hemen her zaman çocuğun gereksinimlerini karşılayacak durumdadır. İnsan sütündeki A ve C vitamini düzeyleri inek sütündekinden fazladır.
Sulandırılmamış inek sütü ile beslenen bebeklerde aşırı fosfor yükü nedeni ile genellikle birinci haftadan sonra hipokalsemik tetani gelişebilir.
İnek sütünü sulandırmaktaki neden, sindirimi zor olan kazeini azaltmaktır. Bu nedenle ancak 3-4 aydan sonra sulandırılmadan verilir. İnek sütü alan bebeklerin böbrekleri,aldıkları besin nedeniyle oluşan madensel yükü (solüt yükü) atmakta zorluk çekebilirler. Bu nedenle bebeğe ayrıca su verilmesi gerekebilir.
İnek Sütü Alerjisi
Gerçek alerji bir gıdadaki proteine olan tepkidir. Örneğin, vücudun karşıt maddeler üretimini içerir. İnek sütü allerjisi, bağışıklık sisteminin inek sütünde bulunan iki süt proteinini kabul etmemesinden kaynaklanmaktadır. Bunlar, alfalaktalbumin ve betalaktaglobulin adlı proteinler.Süt alerjisine çok nadir rastlanır ve sadece küçük çocukları etkiler, bu etki genelde beş yaşından sonra biter.Gerçek ve doğru tanı ancak testler yoluyla yapılabilir.
Genellikle bir çeşit mide rahatsızlığı ile başlar. Eğer çocuğunuzun süte alerjisi olduğundan şüpheleniyorsanız çocuğunuzun diyetini değiştirmeden önce sağlık danışmanınızla veya doktorunuzla görüşünüz.
Bazı uzmanlar hiçbir süt ürününü bebeğe yedirmezken, bazıları ancak keçisütü ve keçi sütünden yapılmış ürünlere izin vermekteler.Gerçek süt alerjisi 1/100 sıklığında görülür.
Süt alerjisinden şüpheleniyorsanız, doktorunuzla konuşun, ailede alerji hikayesi olup olmadığından bahsedin.
Aşağıdaki belirtiler görüldüğünde mutlaka doktorunuza haber verin.
Solunum zorluğu
Morarma
Soluk ve halsiz
Başta ve boyunda şişme
Kanlı ishal
Süt alerjisini önlemenin en iyi yolu, bebeği olabildiğince uzun süre anne sütüyle beslemektir. Anne sütü alanların çok azında süt alerjisi gelişir. Ek gıdalara geçildiğinde her yeni besini 1-2 hafta aralarla tanıştırmalı ve alerji belirtilerine dikkat etmelisiniz.

Aylara Göre Bebeğim

0 yorum

1. Ay:

- Yeni doğanın hareket yetenekleri fazla etkileyici değildir. Çocuğun ilk kazandığı yeteneğin başını kaldırmak olduğu, bunun ardından el ve kollarını kullanabildiği, nihayet ayak ve bacaklarını kullanmaya başladığı görülmüştür.
- Çenesini kaldırabilir
- 19-20 cm. Uzaklıktaki nesneleri net görebilirler. - Kokuları ayırt edebilirler,
- Bebeklerin daha çok gözlere baktığı belirlenmiştir. Bu nedenle, bebekle sağlanan göz teması, bebekle bakıcısı arasında sosyal bağın gelişmesinde önemli rol oynar.
- Annelerin çocuğuna karşı duyduğu bağın oluşumunda kritik bir dönemin varlığı ileri sürülmektedir ki bu da doğumdan hemen sonraki dönemdir. Bu dönemde bebeklerini kucaklarına alarak seven annelerin, çocuklarına daha kuvvetli bağlarla bağlandıkları belirlenmiştir.
- Bu ayda konuşmaya yönelik bir faaliyet genellikle görülmez.
- Bebeğin başı her zaman desteklenmelidir.
- Elleri yumuktur veya hafifçe açıktır.
- Hıçkırıklar sık görülür ama önemsizdir.
- Hapşırıklardan korkmayın, bu burnu temizler.
- Bu ay objelere bakmaya başlayabilir.
- İşitmeye başlamıştır ama sesin geldiği yeri anlayamaz.
- Yüzüne 0.5 metreden yakın objeleri daha iyi görür.
- Bu ayda bebek siyah beyaz geometrik objeleri çok iyi seçer.
- Yatağının çevresindeki bu tür objelere dikkatini çeker.
- Bebekler insan yüzünü diğer objelerden ayırırlar.
- Bebeğiniz insan sesini diğer seslere tercih eder.
- Bebeğinizi beslerken onunla konuşun.
- Günlük banyoya ihtiyacı yoktur. Fazla yıkamak bebeğinizin cildini kurutur.
- Bu ayda Hepatit B (sarılık)aşısının yapılmış olması gereklidir.

Kişilik gelişimi:
Bebeğin diğer önemli özelliği tümüyle kendi gereksinimlerini gidermeye yönelik olmasıdır. Bu özelliğine egosantrik de diyebiliriz. Ancak burada söz konusu olan bencillik bilinçli olarak kendi gereksinimlerini en ön planda tutmak değildir. Bebek ilk ilişkisini bu çerçeve içinde annesi ya da annelik görevini yapan kişi ile kurar. Çocuğun bu ilişki içinde iki temel gereksinimi vardır: fiziksel bakım ( doyurma ve korunma ) ve sosyal bakım ( sevgi ve duygusal yakınlık ). Bu iki temel gereksinimin nasıl ve ne ölçüde yerine getirildiğini bilirsek çocuğun ilerdeki kişiliğinin temeli hakkında çok şey öğrenmiş oluruz. Önce fiziksel bakımı ele alalım. Olumlu bir anne çocuk ilişkisinde çocuk zamanla annesini ve ona doyum veren, onu koruyan, rahat ettiren bir kişiyi bir ödül kaynağı olarak beller, ona değer verir. Anne yokken arar, görünce sevinir, ona bağlılık duyar ve bağlanır. Bebeğin kısa süre de olsa annenin gözden uzaklaşmasına dayanabilmesi bebeğin özbenliğine de varlığı artık kesinlik kazanmış bir anne tasarımının bulunduğunu gösterir. Anne bir süre gözden uzaklaşmış olabilir, fakat az sonra gelecektir, çünkü gözden şu anda silinmesi tümden yok olması değildir. Demek ki düzenli alma verme ilişkisi bebeğin zihninde annenin sürekliliğini sağlar. Anne çocuğa karşı tutarlı ve olumlu ise çocukta genel olarak yaşamda doyum bulacağına ilişkin bir temel güven duygusu oluşmaya başlar. Ama anne tutarsız, olumsuz ya da kaygılı ise çocuk bu temel güveni oluşturmakta zorluk çeker.

Fiziksel bakım eksiksiz de olsa temel güveni oluşturmada tek başına yeterli değil. Sevgi ve duygusal yakınlık görmeyen çocuğun kişiliği bu durumdan olumsuz etkilenir. Hatta bakım evlerinde yaşayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar yeterli fiziksel bakım gören ama sevilip okşanmayan, konuşulmayan çocukların önce çevreden ilgi aradıkları, fakat zamanla adeta yaşama küsüp çevreyle ilişkilerini kestiklerini ortaya koymuşturlar. Oysa sevgi ve duygusal yakınlık gören çocuk insanlarla ilişki kurmayı tatmin edici bir olay olarak görür. Annesinin ona değer vermesi onda değerli olduğu kanısını uyandırır. Genellikle insanlarca sevileceğine, sevilmeye değer bir insan olduğuna ilişkin temel güven oluşturur. İşte, anne çocuk ilişkisindeki bu süreklilik, tutarlılık ve aynılık çocukta “temel güven duygusunun” özünü oluşturur.

2. Ay:

- Emmeye başlama refleksi, arama refleksi, yutma refleksi, moro refleksi, babinksi refleksi, yakalama refleksi, adım atma refleksi bu ayda görülen reflekslerdir.
- Bu reflekslerden çoğu doğumdan sonraki 2-5 ay içinde azalarak geçmektedir.
- Bu ayda bebek göğsünü kaldırabilir
- Başarısız uzanmalarda bulunur.
- Ellerini açmaya başlar.
- Anneyi babayı tanır.
- Seslere tepki vermeye başlar.
- Bu ayda karma aşı(difteri, boğmaca, tetaanoz) ile menenjit(Hib) ve çocuk felci(polio) aşısının yapılmış olması gereklidir.

Algısal gelişim :

- Doğumdan hemen sonra parlaklıktaki değişime duyarlıdırlar.
- Bu duyarlılık ilk iki ay içersinde hızla gelişir.
- Bebeğe gösterilen oyuncak saklanınca şaşırdığı görülür
- İki aylık bebeklerin şeklin değişmezliğinin algısına ulaşmış oldukları gösterilmiştir.

İlk hafta ve aylarda anne-baba ile bebek arasında karşılıklı olarak birbirlerine kenetlenme, bağlanma şeklinde davranış örüntüleri gözlenir. Gerçek bir bağın oluşması için zamana ve denemelere ihtiyaç vardır. Bu süreç sakin bir şekilde yürüdükçe ve anne-baba çocuklarının ihtiyaçlarını sezmeye başladıkça, anne-babalık görevi daha doyumlu olmaya başlar ve bebeklerine olan bağları kuvvetlenir.

3. Ay:

- Bebek bu aylarda kişileri ayırabilir.
- Çevredeki ilginç değişiklikleri fark edebilirler.
- Bebekler konuşma seslerini algılayabilir .
- Konuşucuları çok erkenden ayırt edebilirler.
- Anne babalarının yüzlerini daha henüz tanımadan önce, onları seslerinden ayırt edebilir gibidirler.
- Yüksek sesle güler.
- Seslerin kaynağına bakar.
- Ellerini birleştirir.
- Bu aylarda evde sessiz zamanlar yaratın.
- Bebeğinizle konuşurken aynı sesleri tekrar edin.
- Bebeğiniz hasta olmasa bile normal kontrollerine götürün.
- Genizden konuşanlar incelendiğinde, genellikle sütleri çok yavaş emdikleri, bu nedenlerle annelerin biberon deliğini fazla genişlettiği öğrenilmiştir, ancak bu konuşmaya yardımcı olacak olan normal emmeyi engellediği için önerilmemektedir. Biberon deliği gereğinden fazla küçük olanlarda ise ileri de peltek konuşma olabileceği için bu da önerilmemektedir.
- Bebekler hem tatlı, ekşi ve biberli gibi tatlara duyarlıdırlar hem de aralarında ayırım yapabilirler.

Babaların çocuklarına olan bağlarının annelere benzediği, fakat doğumdan birkaç ay sonra(genellikle 3. Ay), babaların annelerden farklı bir rol üstlendikleri araştırmalarda saptanmıştır. Annelerin çocukların bakımını üstlendikleri gibi, onlarla daha fazla konuştukları, daha fazla kucaklarına aldıkları, daha fazla şefkat gösterdikleri ve daha sakin bir etkileşime girdikleri görülmüş; babaların ise daha çok çocuklarıyla fiziksel boğuşma davranışına girdikleri ve daha çok oyun oynadıkları gözlenmiş, bunun da bebekle etkileşim örüntüsünde pek etkili olmadığı bulunmuştur.

4. Ay:

- Dört aylıkken normal bir yetişkin gibi görebilirler.
- Renkleri farkedebilirler.
- Bebekler hareketleri üzerinde daha istemli bir denetim sağlayabilir.
- Yaptıkları davranışı yinelemekten hoşlanırlar.
- Bu ayda destekle oturabilir.
- Objeleri elden ele geçirebilir.
- İki heceli sesleri çıkarabilir.
- Yabancılardan korkmaya başlar.
- Bebeğin ayakları düz olarak görülebilir veya başparmakları içe dönük görünebilir. Doktorunuz bu konuda en doğru bilgiyi verecektir ancak bu durum genellikle geçicidir.
- Bu ayda hepatit B(sarılık) ve karma aşının ikinci dozunun yapılmış olması gereklidir.
- Konuşmayı öğrenmek uzun ve karmaşık bir olgudur. Bu ayda çocuk iletişimini mimiklerle, ve anlamsız mırıldanmalarla dile hazırlık şeklinde yapar.
- Sesli uyarıcıları bol çevrede yetişen bebek, daha fazla seslendirme etkinliğinde bulunmakta ve daha çeşitli sesler çıkarabilmektedir.

Beslenme:
İlk dört ay bebeğin emerek beslenme evresidir. Bu süreden önce yutma refleksi zayıftır vesüt çocuğu kaşıkla verilenleri yeterince yutamaz, ağzından geri çıkarmaya eğilimlidir. Bu dönemde böbrekler de immatürdür.protein ve elektrolitlerin yükünü atamaz. Sindirim sisteminde yabancı proteinlere karşı koruyucu mekanizma tam gelişmemiştir. Mideden yeterli asit salgılanamaz. Nişasta ve yağların emilimi için gerekli enzimleri de yetersiz salgılanırlar. Bu nedenle bu dönem için en ideal gıda,içinde bu enzimleri içeren,protein ve elektrolit içeriği düşük olan anne sütüdür. Anne sütünün verilemediği nadir durumlarda içeriği anne sütüne yaklaştırılmış sütlerin verilmesi gerekir.

5. Ay :

- Kucağa oturup nesneleri yakalar.
- Bebek yüzler arasında ayırım yapar .
- Desteksiz oturmaya başlayabilir.
- Objeleri ağzına götürerek keşfetmeye başlar (ayağı dahil)
- Yabancı olmayanları tanır.
- Aşina olduğu kişi bebeği daha kolay sakinleştirir.
- Önce çocuk dili anlamlı şekilde kullanamaz, ancak seslendirme (vocalisation) işlevi vardır kişilik gelişimini etkileyen diğer bir faktör ise duygusal gelişimdir. Duygusal gelişim sağlıklı bir insan gelişimini inceleyebilme açısında önemli olduğu kadar, duygusal temelde sorunları olan çocukların bu sorunlarının anlaşılması ve tedavisi açısından da araştırılması gereken bir konudur. Duygusal gelişimin parçası olan korkuya şöyle bir bakalım. Bu dönemde ses korku yaratan uyarıcılar arasında birinci sırada gelir. 5.aysonrasında bebeklerin yaşındaki ilerlemeye bağlı olarak bebeklerde uçurum görüntüsüne karşı korku tepkileri artmıştır. Diğer bir korku türü ise bebeklerin yabancılara karşı gösterdikleri korku tepkileridir.
- Bu aydan sonra ek gıdalarabaşlanmıs olması gereklidir. Kaşıkla beslenmeye geç başlanan çocukların bazılarında çiğneme ve katı gıdayı yutabilmek için dilin dönme reflekslerinde gecikme olmaktadır. Bu nedenle büyümesi yeterli olsa bile 5. Ayda kaşıkla ek gıda verilmeye başlanması önerilmektedir.

6. Ay :

- Mama sandalyesinde oturup sallanan nesneleri yakalar
- Arama davranışı buaylarda görülür.
- Neden ve sonuçları ayırma yeteneği görülmeye başlar.
- Sabit duran nesneleri tüm duyularıyla inceler, dikkatlice bakıp seslerini dinler. Nesneleri birçok kez elleri içinde döndürürler.
- Sadece zevk almak için birçok karmaşık ve ilginç yolu denerler ve böylece de oyun davranışlarına ilk kez girişirler. Yetişkinlerin kol ve bacaklarıyla yaptıkları hareketleri taklit edebilirler.
- Bebekler annelerinden ayrıldıklarını anlayabilir. Uykularından uyandıklarında korkup ağlayabilirler. Bu duruma alıştırmak için kendinizi saklayıp tekrar ortaya çıkartan “cee “oyunu oynayabilirsiniz. Bebeğiniz günde 11 saat uyur. Ama unutmayın bu süre yalnızca gece uyuyacak anlamında değildir.
- Bu ayda karma aşının üçüncü dozunun yapılmış olması gereklidir.

Hayatın dört-altı aylarında süt çocuğunda yutma refleksi gelişir.

Ancak henüz dişleri olmayan çocuk katı gıdaları çiğneyemez ve ağzından geri çıkarır. Sindirim sisteminin yağ ve karbonhidratları emme işlevi ve yabancı proteinlere karşı koruyucu mekanizması da bu dönemde gelişir. Bu geçiş döneminde başlanan ek gıda lar yumuşak ve düşük allerjenik özellikte olmalıdır. Unlu, sütlü mamalar, yoğurt anne sütünün yanı sıra bu dönem için uygun besleyicidirler. Allerjen olmadığı için pirirç unu tercih edilmelidir. Dördüncü aydan sonra meyve ve sebze pürelerine de azar azar başlanabilir. Sebze püreleri patates,havuç, kabak ve pirinç ile hazırlanabilir. Mevsime göre elma, şeftali bu dönem için tercih edilen meyvelerdir. Vitaminlerin kaybolmaması için pürelerin yapımında cam rende kullanılması önerilmelidir. Gaz, karınağrısı ve allerji yapmadığından zengin c vitamin kaynakları olan portakal, mandalinaya da bu ayda başlanabilir.

7. Ay :

- Bu aydan itibaren bebeğe bir ses verildiğinde o da bir sesle tepkide bulunur. Kendi çıkardığı sesleri dinlediği gibi başkalarının çıkardığı sesleri de dinlemeye başlar. Bu toplumsallaşmış seslendirmedir.
- Yetişkinlerin kol ve bacaklarıyla yaptıkları hareketleri taklit edebilirler.
- Bebeğiniz sürünmeye başlamıştır.
- Kendi kendine yiyecek alabilir.
- Düşen objeler dikkatini çeker.
- İlk dişi çıkar.

Yedinci aydan itibaren çocuğa uygun olarak hazırlanmış sofra yemekleri verilebilir. Bunlar etli dolmalar, etli sebze yemekleri, tarhana,şehriye ve benzeri çorbalar, azilmiş makarna(haşlama suyu dökülmeden)ve pilav olabilir. Baharatsız ızgara köfte ve tavuğun beyaz eti didiklenerek küçük parçalar halinde sebze pürelerine eklenebilir.

8. Ay:

- Sesli ifadeleri duygularını açığa vurur.
- Daha önce yapmadıkları yetişkin davranışlarını taklit edebilirler.
- Oyuncakları tanımaya başlar.
- Kendi kendine oturma pozisyonuna geçebilir.
- Yatarken okuduğunuz kitabı dinler
- Bu ayda bebeğin enbüyük özelliği daha mükemmel şekilde neden ve sonuçların birbirinden ayrılmasıdır.

Bu aydan başlayarak, haşlanmış beyaz etli balıklar, haftada bir-iki defa bir-iki çorba kaşığı karaciğer ezmesi verilebilir. Beyin ezmesi vermenin herhangi bir faydası yoktur. Sekiz-dokuzuncu aylarda tam yumurta verilebilir. Yumurtanın kolesterol içeriği yüksek olduğundan haftada iki-üç defa verilmesi önerilmelidir.

9. Ay:

- Köfteyi ve diğer birçok yiyeceği ısırarak yiyebilir,
- Aile sofrasına oturabilir
- Evde hazırlanan erişkin besinlerin tamamı
- Oyuncaklarını vurarak ses çıkarabilir.
- Hayır kelimesini anlar.
- Ortaklaşa oyun oynayabilir.
- Etrafa tutunarak yürüyebilir.
- Kendini çekerek ayağa kalkabilir.
- İşaret parmağı ve baş parmağı ile objeleri tutabilir.
- Buayda çocuğunuza okuduğunuz kitabıdinler.
- Bu ayda kızamık aşısı yapılmalıdır.

10. Ay:

- İşittiği sesleri taklit eder gibi görünür, ancak başarılı olamaz.
- Ellerinizi tutarak yürüyebilir.
- Bir elini tutularak yürüyebilir
- Kaşıkla bir şeyler yiyebilir.
- Bu durumda evdeki emniyet kontrolünü bir kez daha yapın.
- Balkonlara dikkat edin.
- Mobilyaların sivri köşelerini plastik koruyucularla kaplayın.
- Ocaktaki tavaların saplarını çocuğun ulaşamayacağı bir şekilde tutun.
- Bebeğinizi mutfakta,balkonda, tuvalet ve banyoda yalnız bırakmayın.
- Sıcak içecekleri çocuğun ulaşabileceği yerden uzak tutun.
- Ne anlama geldiğini bilerek anne ve baba diyebilir.
- Bebeğinizle şarkı söyleyebilirsiniz.

11. Ay:

- Bardaktan su içebilir.
- Bir elinizi tuttarak yürüyebilir
- Anne ve baba dışındabir kaç kelime daha söyleyebilir.
- Bu ayda karşılıklı oyun oynayabilirsiniz. En favori oyunu karşılıklı top yuvarlamak olabilir.
- Bebeğiniz artık kendi başına dolaşan bir bireydir ve evinizde tedbir almanın zamanı gelmiştir.
- Emirleri anlar.
- Bebeğiniz artık size cevap verebilir.
- Sevdiği oyuncakları gösterebilir.
- Bir ya da iki kelime söyleyebilir.
- Yetişkinin çıkardığı sesleri papağan gibi yineler ancak, konuşmasında anlaşılır bir akıcılık yoktur.

12. Ay:

- Tek başına ilk adımını atar.
- Sizin haraketlerinizi taklit eder.
- Yemeklerde artık masanıza oturmak ister.
- İkiden fazla kelime söyleyebilir.
- Bu ayda biberondan bardağa geçiş yapabilir.
- Bir yaşın sonunda kendi ayağa kalkıp yürür.
- Kimi çocuklar bir süre sonra da yürüyebilir
- İlk yaş gününü kutlama hazırlıkları!!!!

Yürüteç, kasların orantısız gelişmesine sebep oluyor

0 yorum
Bebeklerin yürümesine yardımcı olmak amacıyla kullanılan yürüteçlerin, orantısız adale gelişimine ve ev kazalarına bağlı yaralanmalara neden olduğu bildirildi. Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Metin Doğan, yürüteci, ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği için kesinlikle önermediklerini söyledi.

Yürüteç kullanımının aile bireylerine kolaylık sağladığı için tercih edildiğini belirten Doğan, "Ev içindeki bireylerin rahat etme isteği, yürütecin bebeğe eğlenceli gelmesi, bebeğin sağlıklı gelişiminden daha önemli olamaz." dedi. Yürütecin, yürümeyi hızlandırdığı yönündeki görüşlerin yanlış olduğunu ifade eden Doğan, yürütecin yanlış yürüme alışkanlıkları kazandırabildiğine dikkati çekti.

Yürüteçlerin, yanlış kasların yanlış zamanda güçlenmesine neden olduğuna işaret eden Doğan, şunları kaydetti: "Yürüteç, çocuklarda orantısız adale gelişimine sebep oluyor. Bebeklerin parmak üzerinde yükselerek yürümeye çalışması, bacağın arka tarafındaki adalelerde aşırı yüklenme yaratıyor. Ön taraftaki adaleler ve kalça kasları zayıf kalıyor. Ayakta deformasyon ve şekil bozukluğu, arka taraf tendonlarda kısalma görülüyor. Parmak uçlarına basmaya alışan bebek, topuklarına basmakta zorlanabiliyor." Doğan'a göre, yürüteç kullanımı, bebeğe normal yollardan geçmesi gereken basamakları atlatarak erken hareket özgürlüğü sağlıyor. Yürüteç kullanmadan, sürünme, emekleme, yuvarlanma, tırmanma ve ayağa kalkma gibi aşamalar bebeğin kaslarını güçlendiriyor.

Anne-baba elinden tutup yürütebilir

Yürüteç kullanımı yerine anne-babanın bebeklerinin ellerinden tutarak adım atmasına yardımcı olmalarının, duygusal iletişimi kuvvetlendireceğini ifade eden Doğan, "En doğru olanı, doğal seyrine bırakmaktır. Bunun dışında anne-baba tarafından yürütülmeye çalışılmalıdır." dedi. Özellikle erken dönemde yürüteç kullanılmasının, hazır olmayan eklemlere yük bindireceğini belirten Doğan'ın verdiği bilgilere göre, yürütece alışkın bebekler dengeli ve sağlam adımlarla yürümek yerine hızlı ve dengesiz yürüyebiliyor. Yürüteç kullanmakta ısrarcı olan ailelere, en azından 8. aydan önce bebeklerini yürütece bindirmemeleri öneriliyor. Normalde yürüme 9-10. aydan itibaren başlıyor. Sağlıklı bir bebeğin 14. aya kadar yürümesi gerekiyor.

Yürüteç, sık sık ev kazalarına ve bebeklerde ciddi yaralanmalara da sebep olabiliyor. Kazalar genellikle merdivenden yuvarlanma, yanma, elektrik çarpması, kablolara takılma ve zehirlenme şeklinde oluşuyor. Yürüteçle meydana gelen kazalar, aniden ve aile bireylerinin yanındayken gerçekleşiyor. Bebek, yürüteçle hızlı ve kontrolsüz hareket edebildiği, eşyalara uzanabildiği için tehlikeye daha açık hale geliyor.

22.03.2009

ÇOCUKLARDA SIK RASLANAN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

0 yorum
YALAN SÖYLEME

Çocukların gerçeği değerlendirme yetenekleri tam olarak gelişmediği için, konuşmalarında sık sık abartı ve uydurmalara rastlamamız çok doğaldır.Bunların çoğu zararsız yalanlardır ve çocuğun uçsuz bucaksız hayalgücünün ürünleridir.Ancak bu küçük yalanların ileride çocuğun davranış biçimi haline gelebileceği konusuna dikkat çekmek gerekir.Unutmamalıyızki çocuk herzaman, başta anne babası olmak üzere çevresindeki insanları kendine model alır.Anne babasının yalanlarına tanık olan çocuğun da bu davranış modelini benimsemesi yadırganamaz.

Eğer çocuğunuz sık sık yalana başvuruyorsa,bunun olası nedenleri sizin beklentilerinizi karşılamakta güçlük çekiyor olması ya da ceza korkusudur.

Bu durumda çocukla anne baba arasındaki ilişkinin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.

ÇALMA

Çocuğunuzun birşeyleri izinsiz almasının bir sorun olup olmaması yaşına göre değişiklik gösterir.

Örneğin; 2 yaşındaki bir çocukta henüz sahiplik kavramı yoktur.Herşeyin kendisinin olduğunu zanneder.

3-4 yaşındaki çocuk ise artık birşeyi izinsiz almanın doğru birşey olmadığının farkındadır.

Farkındalık başladıktan sonra çocuğunuz yine de birşeyler aşırabilir.Hatta size bulduğuna ya da harçlığıyla aldığına dair yalanlar da uydurabilir.Bu durumda kesinlikle şiddete başvurulmamalı,çocuk azarlanıp aşağılanmamalıdır.Hemen aldığı şeyi sahibine iade etmesi sağlanmalı ve onaylanamayacak bir davranışta bulunduğu kendisine açıklanmalıdır.Çocuk davranışı neticesinde hiçbir kazancı olmadığını farkedecek ve bir daha tekrarlamayacaktır.

Çalma davranışının en önemli nedenleri,sevgi ve ilgi yetersizliğidir.Bu durum çocukta doyumsuzluk yaratır ve çocuk herşeye sahip olmayı arzular.

PARMAK EMME

İlk 1 yaş içinde tanıma, keşfetme ihtiyacı ile ortaya çıkan doğal bir davranıştır. İleriki yaşlarda görülmesi psikolojik bir bozukluğun habercisidir.

Olası nedenleri:

-Çocuğun sevgi ve ilgi ihtiyacının yeterince karşılanamaması,

-Anneden ayrı kalma nedeniyle ortaya çıkan doyumsuzluk,

-Annenin çocuğa karşı bilinçli ya da bilinçsiz düşmanca tutumu,

Tedavi:

Ruhsal nedenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik destekleyici tedavi uygulanmalıdır.(aile danışmanlığı yapılır ve aile-uzman işbirliğine gidilir)

PİKA

Yenilmemesi gereken kireç, kağıt, oyun hamuru, çim,kömür, toprak, kül, pamuk, sabun gibi besin dışı maddeleri yeme veya yalama eğilimidir.

İlk 1 yaş içinde bebek,dünyayı tanımak için her şeyi ağzına götürebilir. Bu yüzden bu dönemde görülen durum, bir bozukluk olarak yorumlanmamalıdır.Bu durum 15-18 aydan sonra, en az 1 ay hala devam ediyorsa psikolojik ya da fizyolojik bir bozukluğun habercisidir.

Olası nedenleri,anne yoksunluğu,duygusal yetersizlik,güvensizlik,doyumsuzluktur.Ruhsal nedenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik destekleyici tedavi uygulanmalıdır.(aile danışmanlığı yapılır ve aile-uzman işbirliğine gidilir)

Pikanın önemli bir nedeni de anemi yani demir eksikliğidir.Demir eksikliği giderildiğinde davranış ortadan kalkar.

ENÜRESİS

5 yaştan büyük çocukların istemsiz idrar yapmalarına enüresis adı verilir.

Çocukların %5-15'inde görülür.

Çocukların %85'inde bebeklikten başlayarak devam eder.%15'inde ise tuvalet eğitimi tamamlandıktan en az 1 yıl sonra başlar.

Olası nedenleri:

Organik Nedenler:

- Mesane fonksiyonu ve yapısındaki anormallikler (mesane boynu ve üretra darlığı)

- Böbrek ve idrar yolları malformasyonları

- Enfeksiyonlar

- Spina bifida

- Diabetes Mellitus ve Di

Psikolojik Nedenler:

- Zamanından önce ve baskılı tuvalet eğitimi

- Tuvalet eğitiminde annenin gerekli sabır ve hoşgörüden yoksun bulunuşu

- Yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi, anneden ayrılma vs.

Tedavi:

Zorlama, utandırma ve şiddet gibi yöntemlere başvurulmadan çocuğun kuru kalkması için onu desteklemek gerekir.

Gece tuvalete kaldırma ve yatmadan önce su kısıtlaması ve gündüz eğitimi (mesane boşaltma gereksinimi duyduktan sonra işemeyi hergün 1-2 dakika artmalarla geciktirme) önerilir.Sorun çözülemezse doktor tavsiyesiyle ilaca başvurulabilir.

GECE KORKUSU

4-12 yaş çocuklarının %1-4'ünde görülür. Uykuya daldıktan 1.5-2 saat sonra nöbet tarzında önemli bir bozukluktur. Çocuk panik halinde çığlık atarak uyanır.Anksiete ve korku ifadesi, derin soluk alıp verme durumu mevcuttur. Nöbet 1-10 dakikada kendiliğinden geçer. Yaş büyüdükçe kendiliğinden kaybolur.

BEBEĞİN DUYULARI NE ZAMAN GELİŞİR

0 yorum
Duymayı Öğrenmek
Bir aylık: Sesleri ayırt etmeye başlar.
Üç aylık: Bir sese karşı başını sağa ya da sola hareket ettirir.
Dört aylık: Sesin yerini bulup ona dönebilir.
Beş aylık: Üstteki ya da alttaki sesleri bulur, sesleri ve tonları ayırabilir.
Altı aylık: Kendi adını bilir ve sesleri birleştirebilir.
On aylık: "Kuş" ya da "Top" gibi tanıdık nesnelerin adlarına bilir. "Al, tut" veya "Göster" gibi basit isteklere uygun davranabilir.

Elleri Kullanmak
Doğum sonrası: Avucuna yerleştirilen bir cismi refleks olarak yakalar.
Üç aylık: İsteyerek uzanamaz, ancak bir nesneye dokunduğunda heyecanlanır.
Dört aylık: Bir nesneyi kavrayabilir.
Beş aylık: Uzanmak ve dokunmak için ellerini açar.
Altı aylık: Düşürdüğü bir nesneyi izler ve birazı görünen nesnenin tümünü algılar.
Yedi aylık: Ellerini gözleriyle denetler; bir cismi tutmak için avuçlarını açar; uzanırken gözlerini ellerinden ayırmaz; iki elini birlikte kullanır.
Sekiz aylık: Kendine yuvarlanan bir topu yakalayabilir; bir nesneyi tutmak için parmaklarını ve avucunu birlikte kullanır, bir nesneye erişmek için başka bir nesneden yardım alır.
Dokuz aylık: İsteyerek nesneleri fırlatır, iter ve dürter, bir nesneyi bir elinden diğerine geçirebilir.
On aylık: Bir cismi tutmak için elleriyle üstünü kapatmak yerine parmaklarıyla kavrama hareketi yapmaya çalışır.
On üç aylık: Bir cismi almadan önce elini en iyi pozisyona göre hazırlar. Nesneleri bir kap içine koyabilir.
On dört aylık: Bir kutuyu diğerinin üzerine koyabilir.
On yedi aylık: Bir topu yuvarlayabilir.
On sekiz aylık: Bir çok bloktan bir kule oluşturabilir; pastel boyayı tutup bir kağıda şekiller çizebilir.

Görmeyi Öğrenmek
Doğum sonrası: Gözbebekleri ışığa ayarlanır ve 20-25 cm uzaklığa odaklanabilir. Gözleri beraber hareket etmeyebilir, ancak baş yavaşça hareket ettirilirse gözleriyle kişiyi izler.
Bir aylık: Annenin yüzünü tanır.
İki aylık: Gözleri birlikte odaklanır; nesnelerin kenar ve köşelerini görebilir.
Üç aylık: İyi bir çevre görüşü kazanır.
Dört aylık: Biri ya da bir şeyin tanıdık olduğunu bilir; ellerine bakar.
Altı aylık: Göz ve el uyumu iyidir; aynadaki görüntüsünü ellemeye çalışır; bir nesnenin farkı açılardan aynı olduğunu kavrar, düşürdüğü bir nesneyi aramaya başlar. -Yedi aylık : Küçük cisimlere odaklanabilir.
Sekiz aylık: Derinliği tasarlayabilir.
On bir aylık: Hızlı nesnelere odaklanabilir.
On iki aylık: Annenin gördüğü kadar iyi görebilir; bir nesneyi son gördüğü yerde arayabilir.

ÇOCUKTA DUYGUSAL SORUNLAR

0 yorum
Saldırgan çocuk, duygusal sorunları nedeni ile yaşıtları ve genel olarak çevresi ile uyumlu ilişkiler kuramayan çocuktur.

İlişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Parlamaya hazırdır, kavgacıdır. Sürekli kuralları çiğner, sık sık ceza görür. Anne, baba, öğretmen ve genellikle büyüklere karşı gelmeye meyillidir. Olağan anlaşmazlıkları bilek gücü ile çözmeye çalışır. Öfkesini yenemez ve hep kendini haklı çıkarma eğilimindedir. Davranışlarından utansa bile yinelemekten kendini alıkoyamaz. Cezalardan hiç etkilenmez veya bir süre etkilenmiş görünür. Bu tanıma giren çocuklar, ruhsal sorunlarını davranışlarına aktarırlar. Evde, okulda, çevrede durmadan sorun yaratırlar. Yetişkinlerle sürekli çatışırlar.

Çocukta sık görülen yaramazlık, itişip kakışma, ara sıra geçimsizlik ve kavgalar bir çocuğu saldırgan olarak tanımlamaya yetmez. Burada söz konusu olan, tutum ve davranışta süreklilik gösteren saldırganlıktır. Saldırganlık cinsel dürtü gibi insanda doğuştan varolan bir dürtüdür. Aslında bireyin yaşaması için gereklidir. Ama insan aynı zamanda, en sevecen ve en uysal canlı olabilme yeteneği de gösterir. Kişinin yaşantı ve deneyleri kendisini bu iki uçtan birine doğru yaklaştırır. Kişinin eğitilmesi, bir bakıma yapısında varolan bu saldırganlığın yumuşatılması ve olumlu yollara aktarılması demektir. Toplumsal yaşam bireylerin saldırganlık eğilimlerinin törpülenmesine bağlıdır. Aslında insanda varolan saldırganlık yok olmaz veya bütünüyle bastırılmaz, ancak biçim değiştirir. Beden gücünün kavgada değil spor alanında yarışmaya araç olarak kullanılması, bu yararlı dönüşüme bir örnektir. Uygar kişi saldırganlık dürtüsünü kaba üstünlük sağlamak için kullanmaz. Onun yerine becerisi, yetenekleri ve zekası ile toplumsal amaçlara yönelir. Çocuk içinden gelen saldırganlığı başlangıçta bütün çıplaklığı ve yalınlığı ile dışa vurur. Çocukta güven duygusu geliştikçe beklemeyi ve tepkisini dizginlemeyi öğrenir. Gereksinimleri doyuruldukça yatışır. Daha az tepkiyle de isteklerinin karşılanabildiğini öğrenir. Başkaldırma yerine uysal davranmanın kendi yararına sonuçlandığını görür. Kendisine sevgi ile yaklaşıldıkça bu sevgiyi sürdürmek amacı ile kendi kendini kısıtlamaya başlar. Bir yandan da saldırganlığını oyuna aktarır; bastırmak zorunda kaldığı dürtülerine boşalım alanı sağlar. Daha sonra benimsediği anne-babasına benzemek, onlar tarafından beğenilmek için davranışlarını onlara uydurmaya çalışır. Bunlara, anne-babasının ilgisini yitirmek ve cezalandırmak korkusu da eklenince çocuk saldırganlığını daha da azaltır.

Saldırganlığın Nedenleri

-Dıştan gelen baskı ve kısıtlamalar.

-Dayak.

-Temel güven gereksiniminin azlığı.

-Psikolojik gereksinimlerin doyurulmaması, ilgisizlik.

-Evdeki eğitim ortamının tutarsızlığı, dengesizliği.

-Evdeki gevşek disiplin. Kurallara sınır getirilmemesi, çocuğun kendi özbenliğini denetleyememesi.

-Çocuğun anne-babası ile sağlıklı bir özdeşim yapamaması.

-Organik bir rahatsızlık, beyin zarı yangısı ve doğum sırasındaki beyin örselenmeleri sonucunda da saldırganlık olabilir.

Öneriler

-Anne-baba olarak çocuklara saldırgan birey örneği olmayınız. Onların gördüğü, duyduğu veya farkettiği yerlerde eşinize, arkadaşlarınıza ve özellikle çocuklarınıza karşı saldırgan davranışlar göstermeyiniz.

-Çocuğunuza her fırsatta topluma uymayan, saldırganca yapılan davranışların zararlarını, topluma uyan davranışların yararlarını örneklerle anlatınız.

-Saldırgan davranışlar karşısında duyarlı olunuz, hoşgörülü olmayınız. Özellikle saldırgan olduğu zaman çocuğunuzun isteğini yerine getirmeyiniz. Davranışının istenmeyen davranış olduğunu gösteriniz.

-Saldırgan davranışları dayakla cezalandırmayınız. Aksi halde çocuğunuzun düşmanlık duygularını geliştirmiş olursunuz. Başka bir yer ve zamanda saldırganlık daha kötü biçimde patlama olarak ortaya çıkabilir.

-Çocuklar öfkeli, gergin, heyecanlı iken tartışmayınız. Çünkü bu anda etkilenme olmamaktadır. Çocuk sakinleşip, hazır hale geldikten sonra davranışının mantıksızlığını ve düşünülmeden yapıldığını anlatınız.

-Çocukta saldırgan davranışlar görüldüğü zaman, boşalmasını sağlamak amacı ile çocuğa çekiçle bir şeyler kırması, yastığı yumruklaması, makasla kesmesini sağlayınız. Bunlar çocuğun saldırgan yönlerini doyuracak ve biriken saldırgan enerjilerini zararsız şekilde harcamalarını sağlayacaktır.

-Çocuklarınıza her yaşta beden, ruh ve zihin olgunluğu ile uyuşan çeşitli sorumluluklar vererek saldırganlığını olumlu durumlara yöneltiniz.

-Saldırgan çocuklar mümkün olduğu kadar grup etkinliklerine teşvik edilmelidirler. Buradaki görev ve sorumluluk sonucu elde edeceği başarı onun üstünlük elde etme, hakim olma, herkese varlığını hissettirme duygularını doyurur.

-Çocuklarınızın akla uygun gereksinimlerini ve isteklerini, olanaklar ölçüsünde yerine getirmeye çalışın, gereksiz engeller koymayınız.

-Çocukların haklarına saygılı olduğunuzu her fırsatta gösteriniz.

Okul Öncesi Çocuğun Gelişimi ve Eğitimi

0 yorum

Yayınevi: Pozitif Yayınları

Yazar: Erdal Budak, Ahmet Akbaş

Özellikler:
Türkçe
136 s.
2. Hamur
Ciltsiz



Açıklama:
Anne babalar çocukları sayesinde mimardırlar. Evet çocuklarıdır ki anne babalarına mimar olma sansını tanırlar. Böyle bir imkanı kendilerine bahçeden ailelerin borçlarını ödemelerinin bir yolu var çocuklarına: Onlar iyi bir sanat eseri olarak inşa etmek. Peki, nasıl olur bu? Elbette bilinçli bir eğitimci olmakla... Anne ve babaların buna en az öğretmenler kadar ihtiyaçları vardır.
(Arka Kapak)

0-6 yaşları arası çocuklar okula gitmeseler de,‘aile okulu’nda okuyor sayılırlar. Aile çocuğun hem ilk okulu, hem de hayatı boyunca beraberinde taşıyacağı değer ve tutumların
kazanıldığı yerdir.

Erdal Budak ve Ahmet Akbafl’ın hazırladığı‘okul öncesi çocuğun gelişlimi ve eğitimi kitabı bebeklik ve ilk çocukluk dönemindeki gelişim aşlamalarını bedensel, duygusal, zihinsel, motor,
dil, toplumsal, ahlaki gelişim açısından değerlendiriyor. Çocuklarımızı daha iyi tanıyıp, anlamamızı sağlayacak kitap kafamıza takılan sorulara cevap verirken, yaşllara göre çocukların genel özelliklerini de liste halinde sunuyor!
(Tanıtım Bülteninden)

Çocuğunuzun Zeka Seviyesini Öğrenin

0 yorum

Yayınevi: Milenyum Yayınları

Yazar: Glenn Wilson, Diana Grylls


Özellikler:
Türkçe 163 s. 1. Hamur 14 x 20 cm İstanbul Haziran 2001

Açıklama:
Bu kitap, çocuğunuzun zeka düzeyi hakkında gerçekçi bir bilgiye sahip olabilmek için sizebir çok konuda yardımcı olacaktır. Eğer çocuk oldukça sıkılgan olursa, hemen ön yargılarla yaklaşmaktan kaçınılmalıdır.
...
(Arka Kapak'tan)

Bedensel, Zihinsel ve Sosyal Gelişimiyle Çocuğunuzun İlk 6 Yılı

0 yorum

Yayınevi: Remzi Kitabevi

Yazar: Haluk Yavuzer


Özellikler:
Nisan 1998 Türkçe 1. Hamur 248 s. İstanbul 3. Basım 13.5 x 19.5 cm

Açıklama:
... Bu kitabı okurken, çocuğunuzun zihinsel, sosyal, dil ve beden gelişimini haftalık evreler halinde bir deftere yazmanız ve 18. aydan itibaren çocuğun yaptığı resimleri biriktirmeniz, kitabın anlamını ve yardımını artıracaktır. Kitabın yararlı olabilmesi için, özellikle "çocuğa yardımcı olma önerilerini" anne-baba olarak birlikte dikkatle okuyarak uygulayınız. Sağlıklı, mutlu ve uyumlu gelecek kuşakların yetiştirilmesinde kitabın tüm anne-baba ve eğitimcilere yararlı olmasını diliyorum. (Önsöz'den)

5-6 Yaşındaki Çocuğunuz Büyürken

0 yorum

Yayınevi: Beyaz Balina Yayınları


Özellikler:
Türkçe 215 s. 2. Hamur 14 x 20 cm İstanbul 2004

Açıklama:
Çocuğunuz tüm gün süren bir okula göndermek sizin ve anaokulu yaşına gelmiş çocuğunuz için önemli ve heyecan verici bir değişim anlamı taşır. Beş ve altı yaşındaki çocuğunuz büyürken, Parents dergisinin uzman editörleri sizi bu başkalaşım yılları süresince çocuğunuzun hayret uyandıran zihinsel gelişimi ve gün geçtikçe derinleşen sosyal becerilerine hazır olmanızı sağlayacaktır.
(Arka Kapak'tan)

21.03.2009

Ben ve Bebeğim Hamilelikten Altı Yaşına Kadar Adım Adım

0 yorum

Yayınevi: Alfa Basım Yayın

Yazar: Güldalı Aybaş, Sibel Sonmaz

Özellikler:
Temmuz 2003 14 x 20 cm Türkçe Renkli İstanbul Kuşe 285 s. Resimli Ciltli

Açıklama:
Çocuk sahibi olmaya karar verdiyseniz, gebeyseniz ya da çocuğunuzu yetiştirmekle uğraşıyorsanız yaşadıklarınızın, düşündüklerinizin ve hissettiklerinizin normal olup olmadığını merak eder durursunuz.

Annelik, hemen her kadının yaşadığı doğal bir olaydır. Ancak yine de gerek bedeninizde gerekse duygularınızda pek çok değişikliği yaşadığınız bir dönemdir. Daha önce hiç karşılaşmadığınız şeyler olmaktadır ve çevrenizdeki pek çok insan bilinçli ya da bilinçsizce sizi yönlendirmeye çalışmaktadır. Bu kişilerin söyledikleriyle hareket etmek yerine, doktorunuzdan ve konunun uzmanlarından alacağınız bilgiler sizin için daha sağlıklı olacaktır. Gebeliğinizde ve doğum sonrasında yaşanacak sorunları en aza indirgemek için öncelikle bu sorunların farkına varılması ve önlem alınması gerekir. Bu dönemler hakkında bilgi sahibi olmak ve sorunlara bilinçli yaklaşmak, daha hızlı ve pratik çözümler üretmenizi sağlayacaktır.

Bu kitap, gebe kalmaya karar verdiğiniz ilk günden başlayarak kendiniz ve çocuğunuz ile ilgili aklınıza takılan noktaları aydınlatmak, sorularınıza yanıt vermek amacıyla hazırlanmıştır. Bu kitapta doğru ve pratik bilgiler bulacaksınız.

Herşeyden önce bunun doğal bir süreç olduğunu unutmayın ve bu yılları bütün güzellikleriyle yaşamaya çalışın.

Ben ve Bebeğim'de yanıtını bulacağınız sorulardan birkaçı:

Gebe olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Gebelikle birlikte sizde neler değişecek?
Gebelikte nasıl beslenmelisiniz?
Normal doğum mu, sezaryen mi?
Lohusalık döneminde nelere dikkat etmelisiniz?
Bebeğinizi nasıl emzirmelisiniz?
Doğumdan sonra nasıl korunabilirsiniz?
İlk aylarda ve daha sonra çocuğunuzun gelişimi normal mi?
Çocuğunuzu göndereceğiniz yuvayı seçerken nelere dikkat etmeniz gerekir?
Cinsellikle ilgili sorularına nasıl yanıt vermelisiniz?
Ona neyin doğru neyin yanlış olduğunu nasıl öğreteceksiniz?
Diş fırçalamak, banyo yapmak, kitap okumak gibi alışkanlıkları nasıl kazandırabilirsiniz?
Oyuncak seçerken nelere dikkat etmelisiniz?
Geceleri çocuğunuzu yatağınıza almalı mısınız?
Tuvalet eğitimi kaç yaşında verilmeli?
Çocuğunuz nelerden, niçin korkar?
Onu bulaşıcı hastalıklardan nasıl koruyabilirsiniz?
(Arka Kapak)

Bak Şu Konuşana Konuşmayı Öğrenene Kadar Bebeğinizin Aklından Neler Geçer?

0 yorum

Yayınevi: Alfa Basım Yayın

Yazar: Kyra Karmiloff, Annette Karmiloff-Smith



Özellikler:
20 x 25 cm 192 s. Türkçe İstanbul 2. Hamur Ağustos 2004

Açıklama:
Yemek yedirirken gözlerini size dikip bakan, kendi kendine anlaşılmaz şeyler söyleyen, yere düşünce bitmek tükenmek bilmez bir enerjiyle yeniden doğrulan bebeğinizin aklından neler geçtiğini düşündünüz mü hiç? Uzmanlar, konuşabilseydi, bebeğinizin sorabileceği bir dizi soruyla onun zihninden size seslenip, bir bebeğin ilk aylarını belgelemeye çalıştılar.

Bebekler ne düşündüğümüz gibi çaresiz ne de pasif varlıklardır, aslında inanılmaz becerileri ve yetenekleri vardır, ama biz yetişkinler onlara bu gözle bakmayı bilemediğimiz için bunların çoğunu gözden kaçırırız. Ayrıca bebeklerin fark edebilsek kolayca çaresini bulup yatıştırabileceğimiz pek çok kaygı ve korkulan da vardır. Elinizdeki bu harika kitap, bebeğinizin duyduğu sevinç, kaygı ve korku gibi duygulan; onun dünyaya meydan okuyuşunu gözler önüne sererek, onun için dünyanın en iyi anne-babası olmanızı mümkün kılıyor.

Anncttc Karmiloff-Smith, Londra Tıbbi Araştırmalar Konseyi, Bilişsel Gelişim Ünitesi'nde kıdemli bir araştırmacı ve psikoloji profesörüdür. Çocuk gelişimi üzerine tüm dünyada pek çok konferans vermiş, TV ve radyo programlarına katılmış, İngiltere'de ödül alan 'Baby it Is You' (İşte Bu Sensin Bebek) adlı TV programının danışmanlığını yapmış ve programa eşlik eden kitabı yazmıştır. Kızı Kyra Karmiloff, antropoloji okumuş, daha sonra psikolojik araştırma yöntemleri üzerine yüksek lisans derecesi almıştır. Pek çok makalenin yazarı olan Kyra, bu kitapta annesiyle birlikte çalışmıştır.
(Tanıtım Yazısı'ndan Alıntı)
(Arka Kapak)

Bebeğinizin İlk 18 Ayı

0 yorum

Yayınevi: Arkadaş Yayınları

Yazar: Anne Yelland



Özellikler:
112 s. 1. Basım 17 x 22 cm Türkçe 2000 Ankara Kuşe

Açıklama:
Yeni anne babalar, bebeklerinin neredeyse hergün değişen alışkanlıkları, tepkileri ve becerileriyle ilgilenebilmek için, hızlı ve kolay erişilebilen bilgiye gereksinim duymaktadır. Bebeğinizin İlk 18 Ayı, bebeğinizin bu heyecan verici döneminde size yardımcı olacak öğütler ve önerilerle doludur.

- Bebeğiniz tutmak, yıkamak, altını değiştirmek ve sakinleştirmek
- İlk emzirmeden birlikte yemek yemeğe kadar bebeğinizi beslemek
- Fiziksel ve duygusal gelişim, bebeğinizi geliştirecek oyuncaklar ve etkinlikler
- Evinizi ve bahçenizi güvenli duruma getirmek ve güvenli oyuncak ve eşyalar seçmek
- Yaygın çocuk hastalıkları sırasında bebeğinize bakmak
- Tıbbi acil durumların üstesinden gelmek
(Arka Kapak)

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Dizisi 18 Kitap Takım

0 yorum

Yayınevi: Morpa Kültür Yayınları

Yazar: Kolektif Özellikler:


Açıklama:
Takımın İçindekiler:

Gelişimde 0 - 3 Yaş
Gelişimde 0 - 6 Yaş
Gelişim ve Psikoloji
Çocuğun Cinsel Eğitimi
Çocuk Sağlığı
Çocuk ve Beslenme
İlköğretime Hazırlık
Çocuk ve Sanat Eğitimi
Çalışan Anne ve Çocuk
Bir Aile Olmak
Ailede İletişim
Çocuk ve Disiplin
Ahlaki ve Dini Gelişim
Ailede Dil Etkinlikleri
Ergenlik Hakkında
Çocuk ve Spor
Dikkat Geliştiren Oyunlar
Çocuk ve Yaratıcılık

Benim Artık Bir Adım Var 0-1 Yaş Çizgilerle Çocuğun Gelişimi

0 yorum

Yayınevi: Ya-Pa Yayınları

Yazar: Ferda Ereren


Özellikler:
İstanbul 1991 94 s. Türkçe 1. Hamur 15 x 15 cm

Açıklama:
"0" şimdi dünyamızda... Paylaşmaya geldi soluduğumuz havayı... Önce acıyı duyumsadı, sonra sevgiyi... Giderek tanıyacak her şeyi, kendisini ve bizleri, şimdilik istediği birazcık yardım... (Arka Kapak)

99 Sayfada Bebeklikten Çocukluğa

0 yorum


Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Yazar: Yankı Yazgan

Özellikler:
Türkçe
102 s.
2. Hamur
Ciltsiz



Açıklama:


Bebekliğin ilk üç yılı, insanın bütün hayatını belirler mi?

Çocuk etrafı kırıp döktüğünde ne yapılmalıdır?

Çocukların kardeşe ihtiyacı var mıdır?

Çocuk nasıl cezalandırılır, nasıl ödüllendirilir?

Annenin ve babanın rolleri nasıl olmalıdır?

Prof. Dr. Yankı yazgan, Türkiye'nin önde gelen çocuk ruh sağlığı uzmanlarındandır. Çocukların davranış sorunları konusunda ailelere eğitimler vermektedir.

Didem Ünsal, önde gelen basın kuruluşlarında on yedi yıl sağlık haberciliği yapmıştır.
(Arka Kapak)

Çocuk Eğitiminde Sevgi Diliyle Özgüven Kazanımı

0 yorum

Yayınevi: Timaş Yayınları

Yazar: Mahmut Açıl



Özellikler:
Türkçe 160 s. 2. Hamur Ciltsiz 14 x 20 cm İstanbul Temmuz 2004 2. Basım

Açıklama:
"Problemli çocuk yoktur; problemli anne-baba vardır" diyor uzmanlar. Çocuklarımız bizim bu dünyadaki kopyalarımızdır. Hani derler ya "Tarlaya hangi tohumu ekersen hasat zamanında o ürünü alırsın" diye. Çocuklarımızı biz eğitiyoruz.

Onları dinlemiyor, o tazecik ve tertemiz beyinlerine bildiğimiz ne kadar yanlış varsa dolduruyor, sonra da diyoruz ki: "Benim çocuğum problemli."

Evet değerli anne-babalar... Zararın neresinden dönülse kârdır. Hadi hemen çocuklarımızın yanına gidin. Onlara davarnışlarınızla örnek olun. Onları sevdiğinizi ve hayatta kendi başarıları adına altına imza attıkları çalışmalarda yanlarında olduğunuzu hissettirin. En önemlisi de davranışlarınızla, hâl dilinizle, onları karşılıksız sevdiğinizi hissettirin.
(Arka Kapak)

Çocuklarda Motor Gelişim

0 yorum

Yayınevi: Nobel Yayın Dağıtım

Yazar: Dilara Sevimay Özer



Özellikler:
236 s. 16 x 24 cm Türkçe 1. Hamur Nisan 2004 İstanbul

Açıklama:
Eğitim bilimi mantığı, eğitim eylemine başlamadan önce bireyin özelliklerinin bilinmesini öngörür. Bu bakımdan insan yaşamının en hassas dönemi olan, hızlı büyümenin gerçekleştiği çocukluk ve puberte döneminin iyi bilinmesi ve tanınması gerekir. Bu dönemdeki çalışmalar yalnız büyüme açısından değil çocuğun diğer gelişim özellikleri yönünden de pedagojik sorumluluk gerektirir. Spor eğitiminin yaygın e örgün biçimde gerçekleştiği aile, okul ve rekreatif etkinlik ortamlarında çocuklarla birlikte olanspor eğitimcilerinin de çocuğun büyüme ve gelişim özelliklerini iyi bilmesi gerekir...
(Önsöz'den)

Bebeğin Aylık Gelişimi Doğumundan Bir Yaşına Kadar

0 yorum

Yayınevi: Doruk Yayınları

Yazar: Carol Pope


Özellikler:
14 x 20 cm Türkçe 2003 Ankara 2. Hamur 253 s.

Açıklama:
"Bebeğin Aylık Gelişimi" anne babaların, büyükanne-büyükbabaların, çocuk bakıcılarının ve "Bu gözlerin ardında neler oluyor?" sorusunu soran herkesin ilgisini çekecektir. Bu kitapta, bebeğin ilk yılı boyunca gelişen zekası ile davranışlarının aylık olarak değerlendirilmesini ve bu konuda yapılan deneyleri bulacaksınız.

"Bebeğin Aylık Gelişimi", anne-babalara çocuklarını nasıl yetiştirecekleri konusunda, geleneklere ve moda eğilimlere değil, bilimsel kanıtlara ve bebek davranışlarıyla ilgili gözlemlere dayanarak kendi kararlarını vermeleri konusunda yardımcı olacaktır.

Bebekler ana rahmindeyken de öğrenirler.
Diğer insanların yüz ifadelerini doğumlarından itibaren taklit edebilirler.
Beş aylıkken sayı sayabilirler.
Gelecekteki ilişkilerinin temelleri ilk dokuz aylık süre içinde atılır.
(Arka Kapak)

Bebek Gelişimi ve Davranışları

0 yorum

Yayınevi: Gün Yayıncılık

Yazar: William Sears, Martha Sears


Özellikler:
14 x 20 cm 264 s. Türkçe İstanbul 2. Hamur Resimli

Açıklama:
Birlikte büyümek - Gelişme dönemlerinin tadını çıkarma - İlk altı ay, hareketlerin gelişimi - İkinci yıl, bebeklikten çocukluğa - Oyuncak kavgaları - Isırmak ve vurmak - Parmak emme - Tuvalet eğitimi v.b. gibi bebek gelişimi ve davranışları hakkında her bilgiyi bulacaksınız.
(Arka Kapak)

Ev İşi Kakaolu Puding

0 yorum


6 kişilik

1 bardak=250 ml
1 lt süt (4 bardak)
3 yemek kaşığı mısır nişastası, silme
2 yemek kaşığı un, silme
5 yemek kaşığı kakao, silme
1 yumurta
3/4 bardak şeker (tatlı sevenler- çayı şekerli içenler- 1 bardağa kadar koyabilir)
1 çimdik tuz
1 yk tereyağı


  1. Yağ dışında tüm malzemeler tencerede balon çırpıcı ile karıştırılır.

  2. Orta ateşte koyulaşana kadar karıştırılarak pişirilir.

  3. Altı kapatılınca tereyağ eklenir ve hem eritmek hem de pudingi biraz soğutmak için biraz çırpılır. Ne kadar çok çırpılır, o kadar az kabuk bağlar.

  4. Kaselere boşaltılır, oda sıcaklığına gelince buzdolabına kaldırılır.

PORTAKALLI İRMİK HELVASI

0 yorum


MALZEMELER:


2 su b. irmik
100 gr tereyağı
2 çorba k. çam fıstığı
1 portakal kabuğu rendesi
şerbeti için:
1 su b. su
2 su b. süt
1.5 su b. tozşeker
HAZIRLANIŞI:
Tereyağı tencereye alınarak eritilir. üzerine sıvıyağ dökülür.irmik ve fıstık
ilave edilerek karıştıra karıştıra kavrulur.diğer taraftan şerbeti için; süt,
tozşeker ve su tencereye alınarak kaynatılır. kavrulan irmik sık sık karıştırılarak
altının yanması engellenir.kavrulunca portakal kabuğu rendesi eklenerek
beklemeden kaynamış şerbet ilave edilir.kısık ateşte kapağı kapalı
3-4 dk . suyu çekinceye kadar pişirilir.dilenirse içi çıkarılmış portakal
kabuğu çanağında servis yapılır.

TERBİYELİ HAVUÇ ÇORBASI

0 yorum

4 havuç
2 çorba k. pirinç
1 çorba k. un
1 su b. süt
1 çorba k. tereyağı
etsuyu
2 yumurta sarısı
HAZIRLANIŞI:
Tencereye tereyağı konur.Eriyince rendelenmiş havuçlar ilave edilerek bir iki dakika sotelenir.
Üzerine etsuyu ilave edilip kaynamaya bırakılır. Diğer tarafta bir kasede süt,yumurta ve un çırpılır.
Kaynayan karışıma kesilmeden yavaş yayaş ilave edilir. Tuzu ayarlanıp servis yapılır. Çok pratik,
besleyici bir o kadar da lezzetli..

Muzlu Dondurma

0 yorum

Malzemeler
500 gr muz
300 gr tozşeker
2 Su bardağı su
1 Adet limon suyu
Hazırlanışı
Muzları soyarak süzgaçten geçirin.
Üzerlerine 1 adet limon suyu dökerek bir kenarda bekletin.
Şekeri ve 2 su bardağı su ile tencereye koyun.
Tencereyi ateşe oturtarak 5-10 dakika kaynatın ve ateşten indirip soğutun.
Şurup soğuyunca muzlarla karıştırıp tekrar hepsini ezerek süzgeçten geçirin.
Karışımı buz kalıplarına koyun ve buzdolabının buzluğunda donmasını sağlayın.
Ara sıra kalıbı alarak iyice karıştırıp tekrardan buzluğa koyun.
İstediğiniz donma derecesine geldiğinde servis yapın.
NOT : Muzlu karışımı robottan geçirerekte yapabilirsiniz.

Bebeklere Sütlaç

0 yorum
Malzemeler
1 su bardağı pirinç
1.5 su bardağı süt
Yarım kilo dan biraz daha az toz şeker

Hazırlanışı
Pirinci üzerini örtecek kadar su ile hafif yumuşayana kadar pişiriyorsun. 1.5 kg süt ilave edip, kaynamaya başlayınca şekeri ilave ediyorsun. Kıvam bulana kadar pişirmeye devam ediyorsun.

Tavuk köftesi

0 yorum
Malzemeler
1-2 adet tavuk göğsü
1 adet soğan
3 dilim bayat ekmek
½ demet maydanoz
3 adet yumurta
yenibahar. Karabiber

Hazırlanışı
Tavuk göğsünü haşlayıp ya küçük küçük keselim ya da robotta çekelim. İçine soğanı rendeleyip ekmek içini ufalayalım, maydanozu iave edelim. 2 yumurtayı, yenibahar, karabiber ve tuzu da ekleyerek yoğuralım. Ceviz iriliğinde parçalar koparıp silindir şeklinde köfteler yapalım. Köfteleri önce galeta ununa sonra çırpılmış yumurtaya bulayalımç Sonra yeniden galeta ununa bulayıp kızartalım.

Krem şokola

0 yorum
Malzemeler
1 bardak süt
1,5 çorba .kaşığı şeker
1 çorba. kaşığı. mısır nişastası
1 çorba. kaşığı kakao.( kakao azaltılıp çikolata da konabilir)

Hazırlanışı
Şeker nişasta ve kakaoyu tencereye koyun sütü ekleyip karıştırın. Ateşte koyulaşana dek pişirin. Sıcakken çikolatayı ekleyin. Afiyet olsun.

Yoğurtlu tavuk çorbası

0 yorum

Malzemeler
1 su bardağı yoğurt
Tavuk eti...(göz kararı)
1 yumurta
1 avuç şeheriye
1-2 kaşık un
1 tutam tuz
Hazırlanışı
Tavuk eti ve şehriye tencereye konarak üzerini örtecek derecede su ilave edilir. Et piştikten sonra etler didilir. Diğer tarafta yoğurt, yumurta ve un çırpılır. Tencereye boşaltmadan içine yoğurtun kesilmemesi için kepçeyle çorbanın suyundan konup karıştırılır. Bütün karışım birbirine yedirilir bir taşım kaynatılır. Eğer bebekleri için değilde kendiniz için yapıyorsanız içine bir iki diş sarmısak ezip koyabilirsiniz.

Yumurtalı tost

0 yorum

Malzemeler
8 Adet tost ekmeği
2 adet yumurta
½ bardak süt
1 çorba kaşığı vanilyalı şeker
1 çorba kaşığı margarin
Pudra şekeri
Hazırlanışı
Derin bir kabın içinde, süt, yumurta ve vanilyayi iyice çırpın. Verev olarak ikiye böldüğünüz tost ekmeklerini yumurtalı karışıma batırın. Kalın dipli bir tavada, yağı kızdırıp, ekmeğin her iki tarafını kızartın. Servis tabağına alıp, üzerine pudra şekeri serpip servis edin..

Buğday sütü yapılışı

2 yorum
1 çay bardağı buğday
3 su bardağı su
2 çorba kaşığı pekmez veya bal
1 adet muz(veya başka meyvede olabilir....)

buğdağı ayıklayıp yıkayın...15 dk tencerede kaynatıp üzerine 1 bardak soğuk su döküp ağzını kapatın....1 gece beklesin bu şekilde...sabah 30 dk kaynattıktan sonra blender dan geçirin....içine muz pekmez veya balı ekleyip tekrar blenderdan geçirin....

İştah krizi

0 yorum
İştah krizi yeme sorunu yaşamayan ve yaşatmayan sağlıklı çocuklarda da görülebilen normal bir olaydır. Sıklıkla, 1-5 yaşları arasındaki çocuklarda görülür. Çocuğun iştahı gittikçe azalır ve çocuk gittikçe daha az yemek yemeğe başlar.

Çocuk, yemek dışında aile ile uyumlu ve huzurludur. Keyifli ve enerjisi yerindedir. Bu durum, çocuğun büyüme hızının azalmasına bağlıdır. Aynı zamanda çocuk kendi kararlarını verme, tercihlerini yaşama ve bu konuda söz sahibi olma gibi dönemsel gelişim içindedir. Diğer taraftan büyüme devam eder, hızı azalmıştır. Buna “fizyolojik iştahsızlık (anoreksiya)” adı verilir. Üzerinde durulmazsa bir süre sonra düzelir. Ancak anne-baba bu konu üzerinde durur, dönemsel bir eğilim olan bu davranışı eleştirir ve değişik yaptırımlar içine girerlerse çocukta da tepkiye neden olurlar.

Bazı çocuklarda bir aşamadan sonra anne ile inatlaşma da başlar ve çocuk olağandan daha da az yemeye başlar. Anne dayanamaz ve kendisi yemek yedirmeye çalışır. Çocuk tepki gösterirse anne-çocuk arasındaki ilişki beslenme ekseninde bozulur. Çocuğun bu uygulamaya rıza gösterdiği durumda da doğru olmayan bir beslenme davranışı sergilenmeye ve yaşanmaya başlar.

NE YAPMALISINIZ?
• Ne kadar yemek yiyeceği konusunda çocuğunuza sorumluluk verin.
• Ara öğün saatlerinde abur-cubur yemesine izin vermeyin.
• Yemek yeme becerisine sahip olan çocuğu asla siz beslemeyin. (>12-15 ay)
• Eliyle tutup yiyebileceği yiyecekleri sunun.
• Sütü yarım litreden daha fazla vermeyin.
• Çocuğunuzun tabağına yiyebileceğini düşündüğünüzden daha az koyun. Bırakın doymaz, az gelirse o sizden yemek istesin.
• Yemek saatlerini eğlenceli kılın. Masal anlatın, sohbet edin, şakalaşın... Bunu yaparken yemeğin yine masada yenmesine özen gösterin. Peşinden dolaşmayın.
• Genel olarak ne masada ne de başka zamanlarda çocuğunuzla yemek ve yiyecekler hakkında konuşmayın. Konunun onda bir hassasiyet oluşturmasına meydan vermeyin. Bıktırmayın.
• Çocuklar erişkinlere göre daha yavaş yemek yerler. Oyalanmak isterler. Çocuğunuza yemek yemesi için makul bir süre tanıyın. Genellikle yarım saat bu amaçla uygun bir zaman dilimidir. Bu sürenin sonunda kızmadan, azarlamadan yemek masasını kayıtsızca toplayın. Ona olumsuz bir davranış olarak yaşatmayın. Yemek saatlerini çocuğunuza göre uzatmayın

Doğru beslenme davranış modelleri

0 yorum
Biz anneler, çocuğum sağlıklı olsun, derken bazen paniğe kapılıp yanlışlar yapabiliyoruz. İşte, size yol haritası olacağını düşündüğüm doğru beslenme davranış modellerini açıklıyorum.

1. Çocuklar anne ve babaları üzerindeki yaptırım güçlerini öğrenmeye çok meraklı oldukları gibi bunu çok da kolay öğrenirler. Özellikle de yemek yeme konusunda... Anne-babanın yemek yeme ve yenilecek yiyeceğin cinsi ve miktarı konusunda gösterdiği itina ve özeni fark ettiklerinde bunu yaptırım güçlerini arttırmak üzere değerlendirmek isterler. Özellikle de anne-baba yaptırımlı cümleleri sık kullanırsa, çocuk bunu da benzer şekilde kullanmak üzere ip ucu olarak algılar. Şartlı cümleler bu nedenle tercih edilmemelidir. Örneğin, “Tabağındakini bitirmeden asla...” veya “Eğer fasulyeni bitirirsen tatlıyı da yiyebilirsin” şeklindeki ifadeler karşısında çocuk hem anne-babasının hassasiyetini hem de şart koşmayı öğrenir. Çocuk bu konunun bir araç olarak kullanılabileceğini öğrenir. Çocuk da ne istemiyorsa veya ne istiyorsa bunu elde etmek üzere benzer davranış ve düşünce içine girebilir. Çocukların ne yiyeceklerine ve ne kadar yiyeceklerine karar verme özgürlükleri vardır. Ancak bunu anne-babaları tarafından kendilerine önerilenler arasından seçmek durumundadırlar. Anne-babalar da sorumluluklarının bir kısmını çocukla paylaşmayı kabullenmeli ve ısrar etmemelidirler.

2. Hiçbirimiz herşeyi yemeyiz. Hatta bazı şeyleri hiç yemeyiz. Yediklerimizden bir kısmını severek, isteyerek yememize rağmen bir kısmını ise zorunluluk veya var olanlar arasında tercih ettiklerimiz olarak yeriz. Ancak bu yüksek bir bilinç düzeyi gerektirir. Salatalık sevmiyoruzdur ama, sağlıklı olduğunu bildiğimiz için kabullenir ve yeriz. Ama bir başka gün bunu bilmemize rağmen yememeyi tercih edebiliriz. Çocukları da farklı düşünmemek gerekir. Ayrıca çocuklardan yüksek bilinç düzeyinin yaptırımlarını da bekleyemeyiz. Bu nedenle sevdikleri ve sevmedikleri olması çok doğaldır. Her zaman yedikleri olabileceği gibi hiç yemedikleri veya zaman zaman yedikleri de olacaktır. Ayrıca özellikle erken yıllarda tat alma özellikleri ve bunlar arasından tercihleri de sürekli değişir ve gelişir. Bu nedenle bu dönemde benzer sorunlar daha yoğun yaşanır. Anne-babanın sorumluluğu besinleri çeiştleyerek çocuğun tercihine sunmaktır. Çocuk eğer dener ve sevmezse doğal olarak da yemeyebilir. Israr etmeksizin çocuğa sevmediklerini de zaman zaman sunmak gerekir. Çalışmalar çocuklara besinlerin sevdirimesi, alıştırılması ve kabul ettirilebilmesi için en az 18 defa sunulması gerektiğini göstermiştir. Ayrıca besinin farklı sunumları da denenmelidir. Katı pişmiş yumurtayı sevmeyebilir ama çırpılmış yumurtayı sevebilir. Çocuğun yemesini istediğimiz besin haftada bir-iki defa masada yer almalıdır. Bir gün çocuk özellikle de çok aç olduğu bir anda denemek isteyebilir.

3. Çocuk eğer o öğün için hazırladığınız yemeği sevmedi ve yemiyorsa, ne istediğini sormayın. Pek çok anne bu durumda çocuğun isteğine göre yeni yemek hazırlamak için ne istediğini ve ne yiyeceğini sorar ve kalkıp onu hazırlar. Bu hiçbir zaman tercih edilmeyen bir davranıştır. Buna engel olmak üzere daima masada az ya da çok sevdiği bir başka seçenek bulundurmaya gayret edilmelidir. Çocuk, ne zaman ve ne isterse annesi onu hazırlar gibi bir düşünceye sahip olmamalıdır.

4. Çocuğunuz o gün yemesi gerektiğini düşündüğünüz, örneğin sebze veya meyveyi yemediği zaman hemen üzülmeyin. Birkaç gün sebze veya meyve yemez ise bir şey olmaz. Anne-babalar bunu çok önemserler. Oysa, haftalık düşünülürse sorun kalmaz. Çocuk o hafta herhangi bir gün sebze ve meyve yiyebilir.

5. Anne-baba ve çocuk arasındaki sorun çoğunlukla yemeğin miktarı ile ilgilidir. Anneler çocukları için uygun gördükleri miktarı çocuğun yemesini isterler ve beklerler. Oysa ki, çocukların midelerinin bedenleri ile orantılı olduğu dikkatten kaçar. Çocuklar erişkinlere göre bu nedenle daha az miktarlarla doyarlar. Bu nedenle üç ana ve iki ara öğün beslenmeleri söz konusu olur. Ara öğünlerde sonraki ana öğünde yediklerini etkilemeyecek ama besleyici değeri olan besinler tercih edilmelidir. Süt, meyve, yoğurt, meyve suyu bu amaçla kullanılabilir.

6. Çocukların cezalandırılması veya ödüllendirilmesi için de zaman zaman beslenmeyle ilişkili davranışlar yapıyor, sözler söyleyebiliyoruz. “Yemeğini bitirirsen parka gideriz” ifadesi yanlıştır. Veya “Yemeğini yemedin. O halde top oynayamazsın” gibi cezalandırmalar da çok yanlış davranışlardır. Yine cezalandırmak amacıyla çocuğun sofrada yalnız bırakılması da hiç tercih edilmemelidir.

İzleyicilerim